Selçuk DÜZGÜN / DÜZGÜN'CE


Gelelim gündeme!

Gezi Parkından daha sert ortama bu ülkeyi sokmaya çalışan üst akılı biliyoruz da onlara çanak tutan partizanlık anlayışını anlamak çok zor.


CHP ve hak talebi ülkemiz demokrasisi için tercihler meselesidir.

Kim olaya nereden bakıyorsa olaylara oradan tepki veriyor.

Görünen o ki, iktidara olan nefret o kadar büyük ki, yılana sarılmayı çözüm sanıyor insanlar.

Adamın dosyaları tüm delilleri ile subut bulsa bile duruma inanmayacak insan sayısıi o kadar çok ki...

Siyasal bilimlerde bunun karşılığı nedir bilmem ama, ülkemizin geçirdiği kutuplaşmaya bakarsak yaşananları normal sayabiliriz...

Tüm bunların bir sabah uyanınca olduğunu söylemek ise aptala yatmaktır.

Bir güç uzun zamandır ülkemiz üzerinde bu günlerin planını adım adım yaptı ve nakış nakış işledi ayrılık tohumlarını...

Yaratılan "kahramana" bakınca üzülmemek elde değil...

Neyse...

Asıl anlatmak istediğim şu;

Hanımın akrabaları onu aramışlar, "ülke çok karışık al çocukları gel, olaylar düzelene kadar burada kalın" diye...

Yani dışarıdan ülkemiz yaşanılmaz, iç çatışmaların başladığı, herkesin bir birine düşman oluğu ve her an bir birlerini öldürecek halde olduğu şeklinde görülüyor...

Ülkeyi bir "diktatörün" yönettiği, rakibini yok etmek için ülkede kan akıtmaya razı olduğu şeklinde büyük bir algı var.

Yani kısacası; Türkiye'nin yeni Suriye olduğunu dünyaya anlatan bir büyük yapı var ve "Türk Baharı" başlıyor diyorlar buna....

CHP yönetiminin içine sızmış malum yapı da bu işi dünyaya pazarlayarak 15 Temmuz'un intikamını almak için her şeyi yapıyor.

Okyanus ötesi profillerin, gizli sosyal medya provokatörlerine bakınca ne demek istediğimi iyi anlarsınız.

Ekrem Beyin sürekli İngilizce yayın yapan ve ülkemizi emperyalizme şikayet eden sosyal medyasına bakınca ne demek istediğimi iyi anlarsınız...

Malum medya kuruluşlarının gösterileri kendi bakış açılarına uygun çekimlerle dünyaya servis etmesine, kolluk kuvvetlerimizi ve kamu görevlilerimizi töhmet altında bırakacak yayınlar yapmalarına bakınca ne demek istediğimizi iyi anlayacaksınz...

Gezi Parkından daha sert ortama bu ülkeyi sokmaya çalışan üst akılı biliyoruz da  onlara çanak tutan partizanlık anlayışını anlamak çok zor.

Nitekim İstanbul Valisi bu dediklerimi teyit edercesine şöyle bir paylaşım yaptı;

"Vatandaşlarımızı kışkırtıp güvenlik güçlerimizle çatıştıran provokatörler ve onlara alet olanlar açık bir suç işlemektedir.

Güvenlik kuvvetlerimiz, hemşehrilerimizin huzuru için gerekli durumlarda, gereken ölçüde müdahalede bulunmaktadır.

Bu kirli tezgâha asla geçit yok! Hem maşalar hem kuklalar yargı önünde hesap verecek."

Sadece yargı önünde değil, tarih önünde de hesap verecekler.

Ülkemizi dünyaya "müdahale edilmesi gereken ülke" şeklinde pazarlayan her kim varsa, onlara alet olan her kim varsa bilmelidirler ki, iki asra varan demokrasimizi ve ete kemiğe bürünmüş birlik ve beraberliğimizi onlara kurban etmeyeceğiz...

Selçuk Düzgün

YAZARLAR