Rasûlullah Efendimiz’e;
“–Sohbet edeceğimiz insanların en hayırlıları kimlerdir?” diye soruldu.
Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurdu:
“–Yüzüne baktığınızda size Allâh’ı hatırlatanlar,
-Konuştuklarında ilminizi artıranlar ve amelleri âhireti hatırlatanlardır.”
Bu vasıfta insanları bulmanın
ne kadar zor olduğunu da şu hadisten öğrenmekteyiz:

“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, üç şeyden daha kıymetli bir şey olmayacak:
-Helâl kazanç…
-Kendisiyle ünsiyet edilecek bir dost ve…
-Takip edilecek yol.”
Günümüz dünyasında helâl rızık elde etmek gibi dost bulmak da zorlaşmıştır.
Çoğu zaman ya; «Bir dost bulamadım gün akşam oldu» türküsünü terennüm etmek zorunda kalıyoruz.
Hani…Bir türküde diyor ya;
“Geçen gün ömürdendir” diye.
Tam olarak mevzu bu aslında. Filmin sonunda kendi elini sinesine vura vura; “tükendiiii naktiiii ömrüüüm dildee sermaye bir âh kaldı gülüüüüm amaaan” diye bulmak istemiyorsan uyan dön bak bir çevrene.
Hani…Uşşak makamında güzel bir şarkı sözü var;
ZAMAN GELİP GEÇİYOR, DUR DEMEK KOLAY DEĞİL.”
Zaman gençliği, gücü ve kuvveti alıp götürür. Mevki, makam zaten emanettir. Her an gidebilir.
Ölüm ise insanı malından ve servetinden ayırır. İnsanlar ebedi yolculuğa ancak bir kefenle yola çıkar.
Alim bir kişiye “Dostlukları devam ettirilecek insanlar kimlerdir?” diye sorulunca şu cevabı vermiştir:
“–Dîni bütün ve aklı kâmil olanlardır.
Bu özelliklere sahip olanlar;
-Sana yakın olmayı menfaatine âlet etmez,
-Senden uzaklarda olsa seni unutmaz,
-Ona yaklaştığında sana yakın olur, uzakta olduğunda seni görüp gözetir,
-Kendisinden yardım istediğinde yardımına koşar,
-Muhtaç olduğunda ise yardım eder ve fiilî yardımı sözle yardımından daha çok olur.”
“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.” atasözü, iyi insanlarla beraber olmanın önemini vurguladığı gibi zararlı insanlarla hem dem olup sohbet etmenin tehlikelerine de işaret etmektedir.
Hazret-i Peygamber Efendimiz de hadislerinde;
“Kişi, arkadaşının dîni üzeredir.
O hâlde sizden biri kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin.” buyurmuştur.
Hazret-i Ömer (R.A) dost bulmanın ne kadar önemli ve ne kadar zor olduğuna şu sözü ile işaret etmiştir:
“Sizden birine kardeşi tarafından dostluk eli uzatılırsa ona sağlamca tutunsun, çünkü her zaman bu dost elini bulamaz.”
Gönüldaşların/ülküdaşların birbirleriyle karşılaşmaları
-Zihinler için cilâ…
-Kalp için şifadır.”
Aslında insanın dünyalık adına sahip olduğu en kıymetli şeyi gönüldaşlarıdır…Dost edinme hususunda gayreti olmayan insan en zavallı insandır.
Ankara’dan kadim bir dos/ Can bir ülküdaşım geldi…Sefa geldi hoş geldi…
Ankara Emniyetini ve Karşıyaka Mezarlığını birlikte ‘komşu kapısı’ yaptığımız, 1978/Ankara Ocağı’ndan Angara’nın geniş ve aydınlık geniş meydanlarını ile karanlık/daracık sokaklarını lise yıllarımızdan beri örnek aldığımız Hz. Hamza cesareti ile gözükara gezdiğimiz, sohbeti hoş, gülcemâlli Ayhan Küçükaslan kardeşimizi/ülküdaşımızı Konya’daki kadim dostlarla Meram Bağları’nda “DEVLET DOLU MUHABBET” ile konuk ettik.
Yaradılışları güzel ülküdaşlarımının muhabbetleri de güzeldir. Işık olma yolunda ışık saçarlar etraflarına. Kainatın sadece bir zerresi olduğuna idrak etmiş tevazu sahibi gönüller rahmete, nimetlere şükreder ve dostlarına yol gösterirler.
Dava ve ülkü arkadaşlarımıza karşı bitmeyecek bir vefamız, eksilmeyecek bir muhabbetimiz vardır.

Meram Bağları’ndan;
SEVGİ ve MUHABBETLE
29 Haziran 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK