Selçuk DÜZGÜN / DÜZGÜN'CE


Günümüz kaplumbağalarına gelsin....

Kendine göre Tanrı, kendine göre din, kendine göre günah-sevap ilişkisi uyduran günümüz kaplumbağalarına gelsin....


Nemrut, sarayında: “Ben Tanrı’yım!” diye söylenmeye başlamış. Şeytan hemen yanına gitmiş:

“- Tanrı’yım!.. diyorsun. Hani senin peygamberin, hani onun ümmeti?..” diye sormuş.

Nemrut karşılık vermiş:
“- Seni kendime peygamber tayin ettim! Ümmetini de kendin bul!..”

Şeytan, Harran Ovasına gidip önüne çıkan kaplumbağaları çuvallara doldurup Nemrut’un sarayının bahçesine salıvermiş. Kaplumbağalar panikle sağa sola dağılmaya başlamış. Olanları gören Nemrut, Şeytan’a çıkışmış:

“- Yahu nedir bu bahçemdeki kaplumbağalar? Ne işi var bunların burada?..”

Şeytan cevap vermiş;

"- Onlar benim ümmetim!"

Nemrut şaşkın

“- Kaplumbağadan ümmet mi olur?”

Şeytan;

“- Senden Tanrı, benden peygamber olursa kaplumbağadan niye ümmet olmasın?”

*

Kendine göre Tanrı, kendine göre din, kendine göre günah-sevap ilişkisi uyduran günümüz kaplumbağalarına gelsin....

Unutmayın!

Kaplumbağaların savunduğu Filistin asla huzura varmaz.

***

Unutmayın! 
Dürüstlük her planı bozar, sizi asla ite köpeğe muhtaç etmez ve sizi asla yarı yolda bırakmaz...

Unutmayın!

Size dürüstlüğünüz yüzünden "saf" dahi diyenler bile çıkabilir, olsun... Saf olmak şerefsiz olmaktan yeğdir.

***

"Türkçüyüm" demek güçlü  bir iddiadır. 

İddia ispata muhtaçtır.

Bizim sorununuz; Türkçü olmanın iddiasının ispatından kaçmaktır.

Kaçmayacaksınız duruşunuzla, isyanınızla hakkı hakikati savunacaksınız...

Türkçü yalnızca Hakk'a ve hakikate biat eder...

Selçuk Düzgün

YAZARLAR