Mesut ŞEKERLİ


Ha pardon siz Ekrem'i kurtarmanın peşindeydiniz değil mi?

Ha pardon siz Ekrem'i kurtarmanın peşindeydiniz değil mi?


Saygıdeğer Büyüklerim!

Sırtlarını sıvazlayıp gaz vererek sokağa saldığınız o çocukları iyi tanıyor musunuz? Onların takıldığı mekânlarda, gezdiği ortamlarda, konuştukları gizli gruplarda, oynadıkları toplu oyunlarda hiç bulundunuz mu?  Onların sizin için neler söylediklerini hiç duydunuz mu?

Sokağa çıkan çocukların yüzlerine dikkatlice baktınız mı? Gerçekte neyin peşinde olduklarını bildiklerine inandınız mı? Çoğu üniversite öğrencisi olan bu çocukların kafasında ne kadar bilgi var, hiç merak ettiniz mi? Sizce o binlerce öğrencinin içinden kaç tane bilim insanı çıkacak? Üç mü, beş mi, on mu?

Sizin "kahraman" diye destekleyip selam yolladığınız o çocuklar sizi bu dünyada fazlalık olarak görüyor. Toplu kullanım alanlarında sizi görmeye tahammül edemiyorlar. "Belli bir yaş üstünü öldüren virüs çıkarsalar da bunlardan kurtulsak" diye kaç kez kendi aralarında size kin kustular. İndirimli ya da bedava yolculuk hakkı tanıyan kartlarınız iptal olsun diye defalarca belediyelere baskı yaptılar. Toplu taşımada oturduğunuz üç beş koltuğu bile size çok görüyorlar. Hele ayakta kaldıysanız yandınız. Ölseniz bile kalkıp size yer vermek istemezler. Ama güzel bir ayakta kalsın, çiftleşme dönemi gelmiş Arizona kertenkelesi gibi şekilden şekile girerler. Gözünüzün içine baka baka o kıza yer verirler.

Gençlerin hepsi böyle demiyorum. Sokağa çıkanların çoğu bu gamsız ve katil ruhu taşıyor diyorum. Açın videoları izleyin? Kullandıkları sloganlara, polislere ettikleri hakaretlere, ellerinde taşıdıkları havai fişeklere, torpillere, yanıcı maddelere dikkatlice bakın! Ne görüyorsunuz? Umudunuz olan kahraman bir gençlik mi, yoksa sizi ve geleceğinizi mahvedecek olan teröristler mi? İyi bakın o videolara!

Sırf siyasi nefretiniz yüzünden o çocukların terörist eylemlerini destekliyorsunuz. Onlar polise her saldırdığında keyiften dört köşe oluyorsunuz. Çünkü onlar polise saldırdıkça Erdoğan zarar görmüş gibi haz duyuyorsunuz. Peki sizin bu vurdumduymazlığınız ve lânet olası siyasi nefretiniz yüzünden iş nerelere geldi? Alâkasız binalara zorla girmeye başladılar. Kontrolü kaybedip birbirleriyle kavga etmeye başladılar. Bazı eylemler LGBT şovuna dönüştü. 

Mutlu musunuz sevgili vatansever büyüklerim? Kurtardınız mı memleketi? Ha pardon siz Ekrem'i kurtarmanın peşindeydiniz değil mi?

Bakın CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel ne demiş?

"Sevgili çocuklar! Polisiye havai fişek atmayın. Eğer atarsanız sizi savunamam!"

Havai fişek?

Polise havai fişek atan bu terörist gruplar, eline güç geçtiğinde "fazlalık" gördüğü sizlere neler yapar bir düşünün! O gün geldiğinde de sakın ah vah etmeyin! Çünkü bu barbar ve vahşi gençliği siz yarattınız. Arada olan bir avuç tertemiz gençlere oluyor.

Neyse siz boş verin bunları.
Ekrem İmamoğlu gözaltındayken saçları bozulmuş mudur?
Dilek İmamoğlu'nun pahalı rimeli üzüntüden akmış mıdır? 
Selim İmamoğlu babasına üzülürken son model arabasına parmak ucuyla vurarak ağlamış mıdır?
Siz bunları düşünün!

Ekrem İmamoğlu bu sinsi plânını ne zaman kurdu? Ona yargılama haberini önceden kimler sızdırdı? CHP'de ön seçim safsatasını kim uydurup İmamoğlu'na bunu kim önerdi? Bu ön seçimden sonraki amaç iç kargaşa çıkararak erken seçimi getirmek miydi? Sonra o kargaşada hasbelkader Cumhurbaşkanı seçilip ucu bucağı görünmeyen kirli dosyalardan "dokunulmazlık" zırhıyla kurtulmak mıydı? Sonrasında ABD ve İsrail'e "buyrun gelin, Türkiye artık sizindir" diyerek işgale izin vermek miydi?

Bu sorulardan daha çok var da kafanızı şişirmeyeyim.

Siz Ekrem için mum dikmeye devam edin! O da teşekkür etmek için ocağınıza incir ağacı dikmeye gelir nasıl olsa.

Yazık! Siyasi nefret bir insanı bu kadar kör ve sağır yapmamalı! İnşallah bu büyük hatadan dönülür.

YAZARLAR