Kaan Mehmet TARHAN


Harf inkilabının gerekçesi ve sonuçları!

Velhasıl bende bu inkılabın yararlı olduğu kanısındayım. Bizi yozlaşmadan koruyacak olan harfler değil milliyetçiliktir.


Osmanlı genişledikçe dilimizde Arapça ve Farsça etkisi artmış, Türkçe'nin içinde olduğu Osmanlıca ortaya çıkmıştı.

Medreselerde Arapça, Edebiyatta Farsça kullanılırken Anadolu'da halk Türkçe konuşuyordu. 

Osmanlıda Latin harflerine geçiş fikri ilk olarak Münif Paşa tarafından ortaya atıldı. Paşa; bitişik yazılması, Arapça'da sesli harf bulunmaması, hareke kullanılmadığı için bir kelimenin çeşitli anlamlarda kullanılması, özel isimlerin ayırt edilememesi gibi sebeplerle okunmasının zor olduğu fikrindeydi.

Sonra Azerbaycan Edebiyatının kurucusu sayılan Fethali Ahundzade aynı konudaki görüşlerini Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa ile paylaştı. Bir sonuç alamadı. 

Gazeteci ve Şair Şinasi, Latin alfabesinin şiddetli savunucusuydu. Namık Kemal ve Ali Suavi, diğerlerine hak veriyor ancak Latin harfleri yerine Osmanlı alfabesinin ıslah edilmesi prensibini savunuyordu. 

Meşrutiyet döneminde Abdullah Cevdet, Celal Nuri, Kılıçzade Hakkı Latin alfabesini savundular. 

Öyle ki Kılıçzade "Şeyhülislam Hazretlerinden şu sualime bir cevap almayı pek arzu ederdim. Fransızlar, İslamın esaslarını pek makul bularak milletçe ihtida etmek istiyorlar. Acaba onları Müslüman edebilmek için o pek zarif dillerinin Arap harfleriyle yazılması şart-ı esasi mı ittihaz edilecek?  Evet cevabını beklemediğim halde alırsam kemal-i cesaretle <siz bu zihniyetle dünyayı Müslüman edemezsiniz> mukabelesinde bulunurum. Hayır beis yok cevabını alırsam <biz Türklerin de Latin harflerini kullanmamıza müsaade bahşeder bir fetva veriniz> ricasını serd edeceğim. Fransızlar ne kadar Arap iseler biz de o kadar Arabız" diyecek kadar işi ileri götürmüştü. 

Kazım Karabekir, Fuat Köprülü, Zeki Velidi Togan, Cenab Şahabettin, Halit Ziya Uşaklıgil harf devrimine karşı çıkan isimlerdi.

Atsız ve arkadaşlarının "öğrencisi olmaktan iftihar ederiz" dediği merhum Zeki Velidi: ''Sureti katiyyede bilmeliyiz ki Latin harflerinin lisanımıza tatbiki imkansız ve muzurdur'' diyordu. 

Hatta İsmet İnönü de harf inkilabına karşı olduğunu ancak uygulamaya başlandıktan sonra bu konuda bir daha muhalefet etmediğini bizzat hatıralarında yazıyor. 

Enver Paşa, alfabeyi ıslah çalışması yapmış ve ordu içinde kullanmıştır. Bitişik yazıları ayırmış ve sesli harflere karşılık getirmiştir. 

100 yıl sonra hala Harf İnkilabını tartışıyoruz. Oysa inkilabın yapıldığı 1928 yılına kadar neredeyse bir 100 yıl kadarda alfabede değişiklik mi yapılsın yoksa ıslah mı edilsin diye tartışılmıştı. Yani sadece Cumhuriyetin ilanıyla gündeme gelen bir mesele değildi.

Bu konu işte bu 100 yılın aydınlarının ihtilaflı bir meselesiydi. Onlar tartıştılar. 

Bugün AK Partili Mahir Ünal'ın sözleriyle konu bir daha gündeme geldi. Gerçi onun sözleri Cemil Meriç'in konuyla ilgili görüşlerinin dile getirilmesiydi ki kendisi de böyle söylüyor. 

Benzer bir görüş daha var. Meşhur solcu Atilla İlhan "Şapka devrimi, dil devrimi, böyle sululuk olmaz, bunlar devrim mevrim değil, bir takım değişikliklerdir" der. 

Yani; solcusundan, milliyetçisinden, islamcısından bir çok kimselerin bazıları harf inkilabını desteklemiş bazıları karşı çıkmıştır. 

Başlangıçta yaşanan ihtilafı anlamak kolay. Henüz denenmemiş köklü değişikliklerin sonuçlarından kimse emin olamayacağı için farklı görüşler ortaya çıkmıştır. 

Fakat bugün harf inkilabının gerekçesini ve sonuçlarını karşılaştırarak bir kanıya varabiliriz. 

Harf devrimi ile bir gecede cahil kaldık mı? Yoksa eğitim seviyemiz, okur yazar oranımız inkılap sonrası yıllar hızla yükseldi mi?

İnkılap ile kopuş yaşanılacağı düşünülen Türk Dünyası ile bugün ne durumdayız?

İslam ülkeleri ile arzu edilen birliğin sağlanamaması bizim harfleri değiştirmemiz mi yoksa biz cumhuriyetten sonra tam bağımsız devam ederken onların bugün bile bir siyasi istikrara sahip olamayışları mı?

Türk Ordusunun kuruluş tarihini M.Ö 209'dan alarak kutluyoruz. Tarihten kopmadık.

Bosna'dan Filistin'e, Sudan'dan Myanmar'a islam ülkelerinin imdadına koşuyoruz. Din kardeşimizden kopmadık.

Eğitimlerine Osmanlı döneminde eski yazıyla başlayıp, Cumhuriyet dönemi yeni harflerle devam eden bilim insanlarımızın başardıklarını görünce şaşırırsınız. 

Velhasıl bende bu inkılabın yararlı olduğu kanısındayım. Bizi yozlaşmadan koruyacak olan harfler değil milliyetçiliktir.

YAZARLAR