Şahin ESENDEMİR / KUŞAK FARKI


Hatuey'in kaderi...

Günümüzün Musevi dünyasına baktıkça ve günümüz Türkiyesindeki sahte dinci yüzlerce cemaatlere, tarikatlere baktıkça; insanın Hatuey gibi, bu adamlara şöyle diyesi geliyor.


Kristof Kolomb ve sonrakiler, soyulacak yeni yerler keşfetmek için çıktıkları yolculukta İncil'i hep yanlarında götürdüler.

Her gemide mutlaka bir kaç din adamı da götürmüşlerdi.

Bunları yerli halkı kandırmak için kullanacaklardı.

Kolomb, Hint adalarına gidiyorum diye çıktı, hiç farkında olmadan Güney Amerika kıyılarına ulaştı. Sonraki yolculuklarında da Orta Amerika bölgelerine ulaştı.

Her gittikleri yerde  gördüler ki yerli halk çok dürüst, çok sıcakkanlı ve aşırı paylaşımcı. Yabancı misafirlere neleri varsa sunuyorlar. Ekmeklerini paylaşıyorlar.

Bunu gören İspanyollar anladılar ki, yerli halk çok çabuk kandırılabilecek cinsten ve üstelik üzerleri altın takılarla dolu.. 

Bu altınları alabilmek, çalabilmek için yerli halka her işkenceyi, her zulmü yaptılar.

Yetmedi toplu katliam yaptılar. Binlerce insanı meydanlara toplayıp ateşe verip topluca yaktılar.

Tüm bunlar olurken İncil ellerindeydi. Papazlar yanlarındaydı.

Yerli halk herşeyini verdiği halde katliamdan kurtulamayacağını anlayınca bir kısmı çocuklariyla birlikte zehir içerek yada kendini asarak gönüllü ölümü seçmeye başladı.

Yerli halk liderlerinden HATUEY intihar etmedi.

Adamlarıyla birlikte Haiti'den kaçtı. Küba'nın doğusundaki dağlara sığındı.

Gittiği bölgedeki halka altın dolu bir sepet gösterdi ve dedi ki; 

"İşte bunlar, Hristiyanların tanrısıdır. Bunlar için bizim peşimize düştüler, babalarımızı, kardeşlerimizi, komşularımızı öldürdüler. Tanrımıza dua edelim, bizi bu soygunculardan kurtarsın!" 

Ama Tanrıları onlari koruyamadı.

Ve HATUEY üç ay sonra yakalandı.

Onu bir direğe bağladılar.

Etrafını odunlarla çevirdiler.

Tam ateşe vermeden önce, istilacıların yanlarında getirdikleri rahip, Hatuey'e sordu.

"Eğer vaftiz olmayı  kabul edersen seni cennete gönderebilirim. Orada ebedi huzura kavuşursun."

HATUEY, Rahip' e sordu; 
"Bu cennette Hristiyanlarda var mı ?"

Rahip , "evet" dedi.

HATUEY, "o halde cennetiniz sizin olsun"

Ve odunlar ateşe verildi.
*
Bakınız kutsal dinlerin, kutsal kitapların, Peygamberlerin kullanıldığı yere bakın.

Cennet ve cehennem kavramlarının istilacıların, soyguncuların elinde ne hale getirildiğine bakın.

Düşünün ki, işgalciler, soyguncular, tefeciler ve bunlarla birlikte hareket eden din adamlarının elinden bu kutsal değerleri alıverseniz, yapacakları kötülükler yüzde 90 azalacak.

Oysa din tüm bu kötülükleri önlemek içindi.

Günümüzün Hristiyan Batı dünyasına baktıkça, günümüzün Arap dünyasına baktıkça.. 

Günümüzün Musevi dünyasına baktıkça ve günümüz Türkiyesindeki sahte dinci yüzlerce cemaatlere, tarikatlere baktıkça; insanın Hatuey gibi, bu adamlara şöyle diyesi geliyor.
Bu anlattığınız Cennette siz de olacak mısınız.?

Evet, derlerse,

-Tamam o zaman ben gelmeyeyim.

(KENAN OZEK'e teşekkürler)

YAZARLAR