Selçuk DÜZGÜN / DÜZGÜN'CE

Tarih: 15.08.2024 22:40

Haydi Abbas bırak sloganı şimdi bedel zamanı

Facebook Twitter Linked-in

Mahmut Abbas’ın bizim gönlümüzde zerre kadar değeri yoktur niye mi?

-Kıbrıs Türk devletini tanımayan ve RUM –YUNAN ikilisinin her daim aynında olan, 
-Uygur Türklerine "terörist" diyerek, Çin’e desteğini açıklayan,
-Ermenistan-Azerbaycan probleminden başından sonuna kadar Ermenistan’ın yanında olan, 
-Kendi lideri Haniye’yi Katar’a sürgüne göndererek, Haniye’nin cenazesine bile katılmasını bir kenara koyun neredeyse taziye bile dilemeyen,

Daha sayamayacağım birçok gafleti olan birinin tüm bunlara rağmen TBMM’de konuşturulmasını doğru buluyorum.

Bu Abbas’ı doğru bulduğum anlamına asla gelmez ve ömrüm sürdüğü sürece doğru bulmayacağım.

Bu benim kişisel kinim ama ben devletimden büyük değilim, devlet tüm organları ile bu adamı Gazi Mecliste konuşturmaya karar vermiş ise bize düşen itidalle olaya yaklaşmak.

Mahmut Abbas'ın ne kişiliği ne söylediği önemli bu açıdan hiçbir önemi yok.
TBMM'nde konuşması şu açıdan çok önemli! 
ABD Kongresi'nde Netanyahu konuştu.
Buna karşı Mahmut Abbas, TBMM'nde konuştu!
Devletler satranç oynuyor, tavırlarını ortaya koyuyor hepsi bu.

Abbas bunu isteyerek mi yaptı?

Bence hayır Türkçe’de bir deyim var ya “seve… seve” deyim siz anlayın.
Niye “seve seve” başka çaresi kalmadı da ondan, Türkiye’ye karşı kimin yanında olduysa baktı ki onlar kendi çöplüklerinde bile söz hakkına sahip değiller.

Bu süreç onlara da gösterdi ki İngilizlerin çizdirdiği haritaların hükmü yok, o haritalar eski sahiplerine muhtaç, o eski sahiplerinin temsilcisi ise Türk Devlet geleneğinin kadim temsilcisi Türkiye’dir.

Peki Abbas’ın meclisteki konuşmasını nasıl buluyorum?

Abbas’ı her ne kadar eleştirmiş olsak da bugünkü konuşmasında vurguladığı bir takım vurguları Filistin mücadelesinde birliğin sağlanması bakımından desteklenmesi gereken mesajlar olarak görüyorum.

Mahmut Abbas’ın, ne pahasına olursa olsun Gazze’ye yürüyeceğini, kendi canının Gazze’de ölen bir çocuğun canından kıymetli olmadığını, Siyonist İsrail’e ve ABD’ye karşı güçlü eleştirileri, İsmail Heniye’nin ruhuna fatiha okutması ve onu övmesi bütünlüklü bir Filistin mücadelesi açısından son derece kıymetlidir.

Bizler bu vurguları önemsiyor ancak söylemin gereğinin yerine getirilmesi noktasında gerekli adımların derhal atılmasını, sözün eyleme düşmesini bekliyoruz.

Bunları yaparsa ne kazanır?

Doha'da ateşkes görüşmeleri var. 
O görüşmelerde en azından masada davasını güçlü kılar.

Ama ben Abbas‘ın söylediklerini eyleme geçireceğine inanmıyorum.

Neden mi?

Bir davada bedel ödeyenlerle, slogan atanlar arasındaki farkı en iyi bilenlerden biriyim de ondan.

Bu arada Filistin meselesinin nihai tek çözümü var, iradesini Türkiye’ye devretmek.

Bunda gocunacak bir şey de yok tarih bunu emrediyor, kader bunu emrediyor, hakikat bunu emrediyor.

Selçuk Düzgün


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —