İslam Dünyasına “imdat” etmek istiyorsan, yani tehlike içinde bulunana, güç durumda olana yardımcı olmak istiyorsan Aziz Türk Milletini ve Ulu Devletini güçlendir.
Viyana kapılarına kadar giden âşıklar ordusu, yol arkadaşlarına soyunu sopunu sormadı. Hepsi el birliği ile Türk üslûbunu inşa etti.
Onların çocukları, bu büyük maziyi sahiplendi. Malazgirt’ten, Çanakkale’ye devam eden aynı hikayenin öznesi Türk, dili Türkçe.
Bu yüzden deriz ki;
-NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE…
TÜRK’ÜM diyemeyen, yutkunan mahzunlara bir sözümüz yoktur.
Onları kendileriyle başbaşa bırakalım.
Her nefeste bizi TÜRK yaratan Rabbimize şükredelim.
Anamızın, babamızın evinde müslümanlığı hazır bulduk… Bu lütfun şükrünü eda edebilmek mümkün mü?
Biz Oğuz nesli Türklerin muradı;
-Tekbiri ITRÎ gibi söylemek.
-Ezan-ı, Kuran’ı İstanbul tarzında okumak ve dinlemekten zevk almak.
-Ayağını kıbleye doğru uzatmamak.
-Kuran’ı belden aşağı tutmamak.
-Nimete hürmet etmek.
-Sofradaki ekmek kırıntılarını parmağıyla tek tek toplamak.
-Kul hakından sakınmak. Teraziyi tarttıktan sonra hak geçmesin diye bir miktar daha ilave etmemiz bundandır.
-Biz Meram Bağları’nda;
GÜL ALIR, GÜL SATARIZ…ve gülü dikenle değil gül ile tartarız.
Bunlar bizim hayat tarzımız, bizim güzelliklerimiz.
Deriz ki…Türk ecdadını tanıdıkça daha da TÜRK olursun, yarınları kurmada daha da güçlü olursun.”Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir”. Bunun anlamını anlamak gerek.
Ey Türk…Mübarek Türk…Allah’tan gayrı kimsesi olmayan Türk!
-Türk olmaktan korkma,
-Türk olduğunda ırkçı olmazsın,
-Faşist olmazsın,
-Dinden falan çıkmazsın.
Bir Fransız herşeyden önce Fransızdır. Önce Fransız, sonra ateist, sonra Marksist, sonra sosyal demokrat.
Diğerleri de öyle…İngiliz-Alman-İtalyanlar.
TÜRKLÜK önceliğimiz, en büyük ortak paydamız. Önce TÜRK OLALIM, sonra MASA-KASA-NİSA sahibi olalım. İtelemeden, ötelemeden, safları sıklaştırarak.
Zor günlerde değil, kolay günlerde yapalım bunu. Müştereklerimiz farklılıklarımızdan fazla:
-Bakmasını bilelim,
-Bilmeyenlere öğretelim,
-Camilerimiz bir,
-Meskenlerimiz bir,
-Bedesten ve çarşılarımız bir,
-Mezarlarımız bir…Bunların kıymetini bilelim.
Bu bilinci inşa edecek İRADE gerek. İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY BU.
Yoksa çokkk ÂH çekeriz…
ÂH, Allah’ın ilk ve son harfinden oluşur…Allah aşıkları “Âh”ın anlamını bilir…
Çünkü toyların aynada göremediklerini bizim tecrübeli Akşaçlı ülküdaşlarım KERPİÇ duvarda görürler. Yaşanmış tecrübeler çok ama çok önemli.
Vatanını seven ve işini dürüstçe yapanlar Milliyetçidir. Millet onu bilir. Kuru gürültüye, hamasete, belagete itibar etmez.
-Olmadan olduramazsın,
-Bilmeden bildiremezsin.
-Dersine iyi çalış. Karnene bak, milletten iyi not almaya bak.
-İddiana layık olmaya bak.
MİLLET O ZAMAN SENİN “NECİ” OLDUĞUNU ANLAR…
Her şey sana bağlı…Nasıl olacak bu?
-Tarihini bileceksin…
-Dilini, edebiyatını, müziğini…bileceksin.
-İçini TÜRK olarak inşa edeceksin…
-O “mana”yı içine koyacaksın.
-Hani…Lise yıllarımızda Adana Ocağı’nda seminerde Şehit PAMPAL Hocamız derdi ya;
“Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir”.
-Yüzde 10’luk inşa edersen her şey yarım yamalak olur.
Bırak başkalarıyla uğraşmayı.
Başkaları başka başka olsun.
Sen kendin olmaya bak.
Gayret edersen;
-Habib’ine layık ümmet olursun.
-Ecdadına layık millet olursun.
HER ŞEY SANA BAĞLI…
Mesele elinle BOZKURT işareti yapmak değil.! Asıl mesele... O işareti yaparken yüreğinde hissettiğin SEVDANIN TADINA VARMAKTIR.
KURT GİBİ yuvana sahip çıkmazsan…İT GİBİ kapı kapı !Y!gezersin! Biliriz ki kurt TAZE ET yer, it ise LEŞ yer!
Berber Cevdet’in koltuğunda veya Mahkeme Hamamı’nın göbek taşında dedikodu yapmıyacaksın!
Bazı at hırsızı tipli medya maymunları tarafından lidere, şühedalı kutlu davaya bağlı has evlatlara, değerlerimize DIRAR Mescidi’nin fitne, münafık cemaatinin bile aklına gelmeyen her türlü iğrenç iftira hakaret edilirken ağır canlı olmayacaksın! Tepki verecesin!
Olaylar karşısında evinin camını taşlayanlara “kalben buğz” eden imanın en zayıf noktasını tercih etmiyeceksin!
Taşıyorsan bir sıfat, oturuyorsan bir koltukta ölümüne mücadele edeceksin…Çünkü içinde bulunduğunuz kutlu hareketin adı üstünde Milliyetçi Hareket.
İstanbul’daki Zincirlikuyu ile Karacaahmet, 12 Eylül öncesi “komşu kapısı” yaptığımız Ankara’daki Karşıyaka, memleketim Adana’daki Asri ile Buruk, Konya’da tarihi Üçler ve Musalla mezarlıkları “BEN GİDERSEM BURASI BATAR.!”diyerek;
Bolkepçe Arapoğlu lokantasının caddeye bakan vitrinindeki PİŞMİŞ KELLELER gibi sırıtmıyacaksın!
Derdini anlatmaya gelen vatandaşa SAKYATAN TANASI GİBİ BÖN-BÖN BAKMAYACAKSIN! Derdine derman olacaksın!
O MAKAMLARA DERMANINI BİLEN GELSİN.!
Yoksaaa…BİR MOLLA KASIM GELİR HESAP SORAR!
Kibir, gurur abidesi olursa “ferasetine” candan inandığım bu aziz millet sizi “alaşağı” eder ve bir dalışta paçandan tutar bereketli topraklarda yere vurur!
Bedestende dükkan açacaksan yüzün gülecek…Gülmüyorsa gülen bir ortak bulacaksın!
Yıllar önce Ocak ve Partiden verilen isim listesiyle asistan olarak girdiğin fakültede Doçent-Profesör-Dekan-Rektör olduğunda ZANGOÇ RUHLU VATANSIZ FETÖ’CÜ GENÇLERİ kendine asistan almayacaksın!
KARAYAĞIZ Anadolu çocuğu olan ülkücü gençlere de fırsat eşitliği tanıyacaksın ve….
-Yattığı toprağı bilen,
-Tuttuğu bayrağı bilen,
-Döndüğü kıbleyi bilen,
-Ülkenin “erken uyarı” sistemi olan çalışkan ülkücü gençleri seçeceksin efendi!
Yoksa o makama gelmiyeceksin…
Öyle Diyanet takviminin arkasını okumakla…Ülema, hoca, Şeyhül-İslam Ebu Suud Efendi olunmaz.! Her sene Konya’ya Şeb-i Arus törenlerine gelmekle Mevlana uzmanı olduğunu iddaa etmiyeceksin!
Yoksa…”Dondurucu” iklim şartlarından dolayı pamuğun yetişmediği Sivas’da “Hallaç” dükkanından aldığı bir kilo pamuğu paketleyip Bab-ı Ali’ye gönderen ve takdirname alan Sivas Valisi:
YALANCI İZZET PAŞA’ya benzemiş olursunuz!
Rahmetli Karakoç’un dediği gibi;
“Onlar ‘dâvâ’ derler, dâvâyı satarlar,
Toprak tükenirse havayı satarlar,
Mecnun hâllerine bakıp aldanmayın,
Menfaat görünce Leyla'yı satarlar!”
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
26 Aralık 2024
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK