Yazıma; Şemsi Tebrizi'nin şu güzel sözleriyle başlamak istiyorum: “Sadece niyet edin ve yolunuza devam edin. Kader niyete aşıktır. Çektiğin zahmet bir gün rahmet olur.”
Suç işlemediği halde cezalandırılan insanın ahı, yerde kalmaz; bu ah günün birinde çok kötü çıkar…
Birileri orda burda ahkam kesiyor; “Sahi neydi sizin özelliğiniz.. Pişkinlik, yüzsüzlük, çirkinlik hepsi sizde mevcut. Sanırım sizin özelliğin ucuz adam olmanız.”
M.Fuzuli demiş ki: “İnsanın ar damarı ne zaman çatlar biliyor musun? Birinin göz yaşına sebep olduğu halde, sanki hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya başladığında.”
Uğradığınız haksızlığın hesabını soramadığınızda üzülmeyin! Zira, bazı hesapları sorma kuvvet ve kudreti, sadece Allah'a aittir.
Allah’ım! Hakkımızda hayırlı olanlara meylimizi arttır, hayırlı olmayanlardan uzaklaştır bizi…
Özlüyorsun ama gelsin istemiyorsun. Mesaj atsın istiyorsun ama konuşmak istemiyorsun. Deliler gibi sesini duymak istiyorsun ama aramak istemiyorsun. Umrunda değil, ama aklına geldiğinde kalbindeki o sızıyı yok edemiyorsun. O sızı sizi yer bitirir!
Yazar ne güzel söylemiş: “Sabrın kanatları varmış, vakti gelince nasibine uçarmış.”
Çok doğru!
Allah’ım! Ezel senin, ebed senin; ömrümüze verdiğin müddet senin. Fani hayatımızı rızanın olduğu rızıklarla, ebedi hayatımızı da rızamızın olduğu rızıkla yaşat.
Karaktersizde, kalite olmaz.. Çünkü defolu insanların egosu yüksek olur. Günümüzde hata yapan çoğunlukta.. Hatalı olan elbet bir gün bedel ödeyecek.. Ya tasfiye olacak, ya hesap verecek. Ama sakın fitnelere kanmayın! Onların dünyası yıkıktır!
Allahım! Bize dünyada iyilik, ahirette de iyilik ver…
Ne giyersen giy, merhameti yüreğine giymediğin sürece, giydiğin her şey üzerinde eğreti duracaktır. "Zira insana yakışan en güzel şey merhamettir!”
Allah’ım! İçimizi dışımızdan daha hayırlı eyle, dışımızı da salih eyle!
Gösterişe, abartıya, başka birilerinin etkisiyle sarsılabilen temeli olmayan insan ilişkilerine değil; inceden yapılan güzelliklere, nazik duruşa, ağır başlılığa ve çıkarsız sevgiye inanıyoruz. Kendi halindeliğe, omurgalı duruşa ve arkası dolu cümlelere inanıyoruz…
Allah’tan korkmayıp, kuldan da utanmayan insanların cesareti zulümden başka bir şey değildir.
Yorulduğun yerde belki bir umutla dinlenirsin; lakin kırıldığın yerde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
İstiyoruzki herkes; doğruluğun, iyiliğin, adaletin, kardeşliğin, sevginin, saygının ve barışın efendisi olsun.
Gerçekten ibretlik: “Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur", nankörlük bu kadar güzel anlatılmazdı…
Yalan mi? Sigaranın adı çıkmış! Oysa insan, ciğerine çektiği sigaranın zehir ve dumanı kadar; bağrına bastıklarının kahpelik ve yalanı da kanser eder.
Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; o hayat her şeye bedeldir.
Sizi ne mutlu ediyorsa onu yap. Ve insanların ne düşündüğünü asla dikkate almayınız…
Maksim Gorki demiş ki: “Aldanma diye birşey yoktur. Sadece biraz fazla güvenmek vardır. Ve insanı aldandığı değil, en çok güvendiği aldatır.”
Gün geliyor, yapılan iyilik ya da kötülük misliyle geri dönüyor. Belki bunun farkına varamıyoruz ama hiçbir şey karşılıksız kalmıyor. Bu yüzden hayatının hangi anında olursa olsun uğradığın bir haksızlığın kimsenin yanına kâr kalacağını düşünme, çünkü asla kalmıyor...
Aşk-ı Azamın dediği gibi: “Rabb'im yalnız senin nazârında yükseleyim ki, kimsenin beni aşağı çekmeye gücü yetmesin...”
Çok şey bilmemize gerek yok. Kadir kiymet bilelim yeter... Adam gibi yaşayalım her şeye değer... Allah bilen ve görendir... Nitekim hakki kollar, haksizligi kovar... Sonbaharda ağaçlardan kopan yapraklar birbirinin üzerine dökülür... Altta kalan yaprak üstteki yapraktan gün gelir hakkını alır... Yarina kalsa da, kimsenin yanına kalmaz... İlahi adalet budur.
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana bükülen boyunları, sana yalvaran bu dilleri geri çevirme…
Sürpriz veya tesadüf bildiğimiz güzel şeyler bize lütfettiğin nasipten öte olaylar değildir biliriz ve müteşekkiriz Allahım; bugünlerde beklenmedik sürprizlere ve güzel tesadüflere ihtiyacımız var; ya nasip, ya nasip.
Yazar Ne güzel söylemiş: “Yalakanın kıblesi olmaz, güçlü gördüğü her yerde secde eder…” Çok doğru, günümüzde görüyoruz ve yaşıyoruz…
Saygıdeğer Bilge Liderimiz ne çektiyse bu tiplerden çekti… Ve bu tipler Bilge Liderimizi hep arkadan hançerledi. Çünkü bunlar sinsi, iki yüzlü, yalandan iyi görsenen, yalan konuşan şeytan ruhlu olanlardır. Bunların alayı teşkilatlarımızdan temizlenmelidir!
Zakir Tercan-
