"Sonbahar" yahut "Güz" renkleri ne kadar güzel... Hayatın her dönemi güzeldir ama gençlik bir başkadır derler.... Mevsimin her biri güzeldir ama bahar bambaşkadır. Güz, hazan, payız; netice almanın, meyveyi dalından alıp lezzete dönüştürmenin, olgunluğun en güzel örneklerini elde etmenin tâze mevsimidir.
Dört mevsim ve yedi iklimde, gündüz gece, büyük ufuklara doğru gittiğimiz yol dosdoğrudur evelallah... Sırât'al- müstakîmden ayrılmadan "Türk'çe" dimdik yaşama hedefimizden ve ülkümüzden sapmayacağız. İlim ve irfan yolunda ve doğru insan olmak nasip işidir...
Hayatta sadece insanlar ve ağaçlar dimdik durur... Eğer kökünüz varsa tabii ki... Ondan önce de köklerinizin tutunacağı toprağınız olmalı.O zaman dört mevsim, yedi iklim de sizin olur.
Coğrafyanızda dört mevsim ve yedi iklim varsa rengârenk gül, çiçek ve yapraklarınız olur. Gölgesinde oturabildiğiniz çınarlarınız, kayalıklarda ardıcınız, derelerde gürgenleriniz, yamaçlarda meşeleriniz, tepelerde pelitleriniz varsa ne mutlu...
Yediğiniz artmuttan, dişlediğiniz elmadan, soyduğunuz mandalina ve portakaldan, lezzet alıyorsanız harika... Ormandaki çördükten, ahlattan tat almayı biliyorsanız ne mutlu... Dik duran ağaçlar hep güzel meyve verirler. Çınar gibi meyvesizler ise uzun ömrün simgesi olup dalında kuşlara, örtü böceklere yer ve yuva kurdurur. Sağlam kökünden ve iri gövdesinden kudretini de hissettirir çınarlar örmek olsun insana diye.
Havanın her hâlinde; soğukta, sıcakta sığınılacak bir yer arayan canlılar ardıç dibinde olmak ister... Ilgıt ılgıt esen yeller insana dostluk duygusunu şarkıya dönüşen nağmelerle sunar. O nağmeler genellikle ağaç dallarının ince çipillerinden çıkarır.…
Kayaların üzerinde yetiştiğini gördüğümüz ardıçlar yük değil o kayaları kökleriyle sımsıkı tutan en önemli unsurdur.
Dik duran yalnızca insan değil, ağaçlar da dik durur. Tek farkı insan dimdik doğru bildiği davada yürür ve hedefe ulaşmak için gayret ederken ağaçlar nöbetçi gibidir…
Bize ikisi de gerekli.
Tanrı Dağları'ndan
Muhittin Gümüş
28.10.2024