Tarih neyi gösterdi bize? Zulmün karşısında susanlar, gün gelir aynı zulmün altında ezilir.
Bugün İsrail’in Gazze’de sergilediği vahşet, artık ne vicdana ne insanlığa sığıyor. Ama meselemiz sadece Filistin değil artık. Bu kirli oyunun hedefi, sınırları zorlayan emperyal ihtirasların son durağı: Türkiye.
İsrail, sen kimsin? Bin yıllık yurtlarımıza korku salmak da ne demek?
Senin haritanda olmayan topraklara göz dikmenin, Türk milletinin sabrını sınamanın ne bedel getireceğini bilmez misin?
Bu topraklar öyle pusuda bekleyenlerin, karanlık hesapların işleyebileceği yer değildir.
Anadolu öyle bir coğrafyadır ki, burada güneş bir doğdu mu karanlık barınmaz. Burada bastığın toprak, sıradan bir arazi değildir; şehit kanlarıyla mühürlenmiş bir yemin, bir milletin namusudur.
Unuttuysan hatırlatalım: Biz bu vatana kefensiz yatanların torunlarıyız.
Çanakkale’de destan yazan, Sakarya’da yedi düvele meydan okuyan, 15 Temmuz gecesi tankın önüne bedenini siper eden bu milletin adıdır Türk. Biz korku nedir bilmeyiz. Bizim tarihimiz, düşmana diz çökmemiş bir milletin iz düşümüdür.
Bugün Gazze yanıyor, mazlum inliyor. İsrail zannediyor ki karşısında yalnızca taş atan çocuklar var. Oysa o taşlar bir gün dönüp senin kibirli kulelerini yıkar. Zulmün pençesiyle kurduğun saltanatın, bir Türk neferinin duasıyla yerle bir olur da haberin bile olmaz.
Ve sen ey kendini dev aynasında gören devlet!
Senin elin kanlıysa bizim elimiz duada, kalbimiz sevdada, gözümüz hep göktedir. Ama unutma, sabrımız da sınırlıdır. Biz barıştan yanayız, ama barışın da bir vakti vardır. Vakit dolduğunda suskun dağlar bile dile gelir, susan Türk bile konuşur.
Yarın tarih yine yazılacak. Ama bu kez kimse senin hikâyeni değil, Türk’ün adaletini konuşacak.
“Düşman var diye korkma, Allah var diye ümit et.”
Şakir DENİZ