İki yüzlülüğün çok yüzlülüğe dönüştüğü dönemin göbeğindeyiz... Bu dönem hep vardı... Çağ böyle mi yaptı insanları? Daha iyi mi anlamaya başladık acaba?
İki yüzlülük ya da çok yüzlülük, yanar döner durumlar siyasi değil şahsi karakterle ilgilidir...
Bir zamanlar hiç ilgisi olmadığı hâlde "En lâik, en Atatürkçü, en Cumhuriyetçi benim!" yarışı vardı. İlgisiz konularda, sohbet ve konuşmalarında "Yüce Atatürk" hitaplarıyla başlayan nutuk atanlar çoktu... Sonra bunlar birden "Mustafa Kemal" demeye başladılar... Daha sonra da güya "Atatürk" adı milliyetçi, ırkçı çağrışım yapıyor dedi yasaklı/cezalı Canan bacıları...
Mustafa Kemâl, sanki onların mahalle arkadaşıydı ya... Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusuna Gâzi Mustafa Kemâl Atatürk diyemiyorlardı artık... Ağızlarına yakışmıyor da ondandır belki de...
Sonra "En dindar benim, en Müslüman biziz hatta bu kardeşiniz 28 Şubat mağduru" diyenler de "Yok muhterem en mağdur benim, sen o zaman kısa donla geziyordun yav!" diye mağduriyet yarışı oldu.
Gerçek mağdurları unuttular... Mağdurların kendileri de ümitsiz bir halde hak iadesi bekliyorlar... Ona da çare görünmüyor hâlâ...
Devletimizin her başarılı işinde ortalıkta yokken, iyi işleri takdir, yanlış işleri eleştirmek gibi, hep millet menfaatine destek olmak şöyle dursun Türk ve İslâm mefkûresiyle alakasız tipler bizim yüzümüze bakarak kardeş Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ Savaşı'ndan sonra kazandığı zaferden ve Türk Devletleri Teşkilatı'nın kurulmasından sonra "En milliyetçi, en büyük bozkurt, en iyi ülkücü benim gardaş..." diyenler çıktı.
"Peki Türk milleti için, Türklük için, bu dava için ne yaptın?" deyince de laga lugalarla suçlamadığı kimse bırakmayanlar da sayısız.
Bir başkası da “Eski ülkücüyüm ama sen bakma şimdi başka adreste olduğumuza” diyenlerin haddi hududu yok... Eski akpliyim, eski chpliyim diyenlere bir de eski komünistim diyenlerin mevcudu da bir çuval dolusu…
Eskiyseniz eğer bir düşünce akımında mevcut hâlde yoksunuz demektir... Siz hakiki adreste değilseniz, en sağdan en sola, en marjinalden en merkeze geçenlerden iseniz tabii ki tarla kurultayından diğer adreslerden postanız, mektubunuz geri döner... Ama postacı sizi bulamaz, çünkü o sırada başka bir adrese çoktan tav olmuşsunuzdur. Dombili baykuş, tombalak Cemo gibi, rüzgâr gülü olmuşsunuz demektir.
Hâlâ Fidel Castro'cu, Maocu, Leninistler var... Denendi ve ideolojiniz öldü yahu! Gericiliği bırakın artık... Fosil akımlarla dolu dünya.…
Kapitalizmin kucağında sosyalistlik oyunu oynuyorsunuz Eko'yla bilmem kiminle...
Bahsi geçen iki yüzlülük yani riyakârlık yarışı nereye kadar gidecek? Hakiki liderler bunları ayıklar ve onları “atıklar” olarak sıfatlandırır. Yoksa dürüst, ilkeli, ahlaklı, istikrarlı, güvenilir, liyâkatli insanlara siyasette yer kalmaz.
Bir karga birden bire güvercinlerin arasına girer ve "Arkadaşlar, aslında ben güvercinim, biliyor musunuz? Bakmayın böyle kapkara olduğuma." der. Beyaz güvercinlerden biri ise "Yahu karga kardeş, sen bu kafayla az sonra 'aslında kara değil, süt beyaz' olduğunu da iddia edersin. Bir de senin güvercin olmadığının kanıtını da benden istersin" diye cevap verir. Karga da “ ”İşte buna ben bile gülerim... Haklısın ama benim karakterim budur..." demiş.
İki yüzlüler! Utanmazsınız! Hem de hiç utanmazsınız! Çizginizi, cephenizi ve maksadınızı anlatın da bilmeyenler de bilsin.
Tanrı Dağları'ndan...
Muhittin Gümüş
02.03.2025