Halil KAYA / SELÇUKELİ


Kıbrıs niye bu gün hala kanayan yaramız olarak gündemimizde?

Kıbrıs niye bu gün hala kanayan yaramız olarak gündemimizde?


Kıbrıs niye bu gün hala kanayan yaramız olarak gündemimizde?

Bir numaralı sorumlusu II.Abdülhamit...

Ülkücünün, devletini sevenin tarih telakkisi de tarih okuması da yiğitçe olur.

Sırf Abdülhamit'e toz kondurmamak için "Canım Kıbrıs'ı İngilizlere hükümranlık (eğemenlik) hakları bizde kalmak kaydıyla verdiydi" diyorlar. 

Savunmaya bakar mısınız? 

Verilen vatan toprağına istediğiniz kadar mazur gösterecek bahaneler yakıştırın (kiralama idi, egemenlik hakkı vs.) o toprak gitti mi gider. Devletin telakkilerini ve karakterini bilmediğiniz için kıraathane dedikodularıyla tarih okuması yapıyorsunuz. Madem egemenlik hakları bizde idi de niye otuz yıl kadar sonra bir müddet İtalya'ya bırakır gibi yaparak ilhak etti Ada'yı İngiltere? Bu gün niye Kıbrıs bir bütün halinde bizim değil, niye tekrar iade edilmedi bize?

Şüphesiz ortalamadan daha öte bir devlet adamı vasfı olan Abdülhamit'te 630 yıllık tarihin tüm şan dolu kısımlarını konsolide etme gibi bir hastalığımız var. O hastalık ise tüm kusurları görmemizi engelliyor.

Enver'e b.k atmak için bahanemiz olacak ya!

Bırakın sıradan insanımızı, tarihçilerimiz de cesur değil.Bir vakitlerin vakanüvistleri gibi davranıyorlar. Söyleyin be kardeşim... Bir yerlerimizden kan sızdıran Kıbrıs Abdülhamit'in, bir bölgemizde ayrılık böğürtülerini yükselten yaramız da Yavuz'un basiretleriyle (İdris Bitlisi) ilişkilidir ve bize miras bırakılmıştır.

Her ikisinin de büyük devlet adamı olmaları kusurlarına mani falan değildir.

Bence hiç kimse çalışmadığı yerden hüküm cümleleri kurmamalı...

Ve de tarihi duygularıyla yorumlamamalı. Çünkü tarih yaman ve acımasız yaşanmışlıkların kaydedildiği bir levhadır.

Halil Kaya

YAZARLAR