Kıbrısta neler olduğunu iyi biliyorum.
Malum karanlık eller tarafından yaklaşık 30 yıldır aynı oyunlar oynanıp duruyor.
O karanlık eller biliyorlar ki, Kıbrıs'ta toplumsal ayrışma olmadan Kıbrıs Yunan'a teslim olmaz.
O toplumsal ayrılmayı bu sefer "başörtüsü" üzerinden körüklediler.
Tutmaz...
Biz bunları çoktan aştık.
Neyse güzel olan şeylerde var.
Kıbrıs'ta külliye yapıldı ve açılışı 3 Mayısta yapılacak...
Dikkkat edin 3 Mayıs.
Hemde Cumhurbaşkanımız Erdoğan yapacak açılışı.
Başka mesaja gerek var mı?
Az daha sabredin ogünki mesajlar da önemli olacak.
Boş işlerle uğraşmayı bırakıp resmin büyüğüne bakmak lazım.
***
Adam hem KKTC'ye inanmıyor, hem adada fedaral çözüm istiyor, hem Kıbrıs Rum kesiminin sözcülüğünü yaparcasına faaliyetinde bulunuyor hem de kalkıp bazı Türk Devletleri üyelerinin Kıbrıs Rum kesiminde Elçilik açmasını en sert şekilde o eleştiriyor...
Yavv bırakın da bu işi bari biz değerlendirelim.... Biz sizin Helenist sevdanıza karışıyor muyuz?
Siz de bizim Turan sevdamıza karışmayın.
***
Ortadoğu'da ABD çıkarları için büyük bir savaş var ve bu savaş genişleyeceğe benzer.
O kadar kan aktı ve akmaya devam edecek ki, artık olayları bir dizi film gibi izliyor, sonuçlarina hiç şaşırmıyoruz.
Ölümler, cinayetler o kadar doğal geliyor ki artık bize, üzülme duygumuzu rafa kaldırmışız...
Tüm bunlar ortada iken, mevzuya sadece partisinin, cemaatinin, mezhebinin, ırkının ve ideolojisinin gözüyle bakan bir toplum ortaya çıkıyor.
ABD de zaten bunu istiyor, bu bölünmüşlükten, bu kutuplaşmadan besleniyor.
Bizde toplumsal akıl kalmadığı için kullanılıyoruz, kullanıldıkça kendimize güvenimiz sarsılıyor sarsıldıkça her şeye şüphe ile bakıyor ve kendimize bir "üst akıl" korkusu yaratıyoruz...
Üst akıl falan yok, bizde akıl yok.
Birlik ve beraberliğin olmadığı, milli ruhun toplumsal dayanışmayı sağlammadığı her millet çöker.
Yazık bize, yuh olsun karanlık gölgelere...
