Kalbinin üstüne basıp geçenler bunu bilerek yapar. Bazı şeyler istemeden olmaz, bazılarının karakteri öyle zalim ve kötüdür ki en güzel hislerinizi ziyan edip kalbinizi, kişiliğinizi ve ruhunuzu yok sayarlar. İnsanın en büyük hatası da böylelerinden merhamet ve anlayış beklemesi.
Hz. Mevlana der ki: “Sahip olduklarına şükretmeyi bilmeyenin, kaybettiklerine isyan ettmeye hakkı yoktur.”
Bazı insanlar, kişiliklerinin eksik yanlarıyla yüzleşmek yerine, eksikliklerini başkalarının masumiyetlerine dil uzatarak kapatmayı ve sağır vicdanlarına karşı dürüst olmaktansa ağır kusurlarını yükleyecek bir günah keçisi bulmayı tercih ederler. Aslında insanlık bir nimettir ve herkese nasip olmaz…
Hz. Ömer’den kulağımıza küpe olacak muhteşem bir söz; “haramda mutluluk ararsan, mutluluk sana haram olur.”
FİTNE ölümden beterdir! Hak Teala Hazretleri "Fitne öldürmeden beterdir" buyurmuş, Hz. Muhammet (s.a.v.) de "Fitne uykudadır, uyandırana lanet olsun" diye fitneye sebep olanlara lanet etmiştir.
İnsan oğlu yaşadığı bu dünyada pek çok bela ve musibetlerle karşı karşıya gelir. Buna bazen kendisi, bazen de başkaları sebep olur. İşte insanın gerek kendisinin ve gerekse başkalarının hatasından dolayı karşılaştığı bela ve musibetlerin başında "FİTNE" gelir. Fitne de küfür, azgınlık, sapıklık ve kişiyi azdırıp yoldan çıkarma vardır.
Hz. Ali diyor ki: "Niyeti kötü olanın attığı ok, elbet bir gün, kendine döner! Sadece şahsi çıkarları için sözde "AVCI" olduğuna inanlar eninde sonunda mutlaka "AV" olurlar. Daha sonra da ulurlar veya havlarlar!”
Kötüler iyilerden nefret eder. Düşman sizi vuracağı yeri biliyorsa, dostunuzla dost olmuş demektir. Hak her zaman galiptir…
Hz. Ömer der ki: “Bir kuzu yüzlerce koyunun arasında kendi Annesini nasıl buluyorsa yapılan iyilik ve kötülükler de elbet bir gün sahibini bulur.”
Adam olmak için; yürek ister, mertlik ister, mütevazilik ister, bilgi ister, görgü ister ve bir de, gönül ister!… İğneden ipliğe sorarlar bir gün… Ettiklerinizi önünüze koyarlar bir gün…
Yazar Ebrar Akbulut diyor ki: “İnsan kendini dinlemeyeni, anlamayanı, sevmeyeni fark eder ama kendini dinliyormuş, anlıyormuş, seviyormuş gibi yapanı fark etmesi biraz zaman alır. İnsanı hüsrana uğratan da en başta ne olduğu belli olanlar değil, ne olduğu ‘sonradan’ anlaşılanlardır.”
Peygamberimiz buyurmuş ki: “Kimse yaşattığını yaşamadan ölmez.”
Bu duam size; Allah sizi öyle güzel yollarda yürütsün ki, ayağınıza taş değmesin, kimseye ihtiyacınız olmasın… Şifasıyla, müjdesiyle, kısmetiyle, sevgisiyle güzel bir gün diliyorum…
Zakir Tercan