Burak ÖZCAN / GENÇLİK


Kısır Döngü…

CHP, milletimizin beklentilerini karşılamaktan uzak, kendi iç hesaplaşmalarına gömülmüş bir yapı olarak kalmaya mahkûm olduğunu bir kez daha kanıtladı.


Genel başkanlığa ilk kez  “büyük değişim” sloganlarıyla pazarlanarak seçildi.

Ancak koltuğa oturur oturmaz attığı adımlar, partide kayda değer bir değişim yaşanmayacağının kanıtıydı.

İlk işi, milletimizin hassasiyetlerini kaşıyıp kutuplaştırmayı körüklemek konusunda ne kadar usta olduğunu göstermek oldu.

Daha sonra, Türkiye ve Türk düşmanı yabancı başkentlerin takdirini toplamak uğruna kılıktan kılığa girmeye başladı.

Daha önce defalarca dile getirilen partinin Cumhuriyet değerlerinden koptuğu gerçeğini bir kez daha teyit etti.

Atatürkçü kimliğiyle tanınan isimleri partinin önünden dahi geçirmeyeceğini açıkça gösterdi.

***

Genel başkanlığa ikinci kez “yolsuzluk iddiaları” ve “mutlak butlan” gölgesinde seçildi.

“Şaibeli kongre” iddialarına uzun süre sessiz kalan parti yönetimi, önceki genel başkanın bu sessizliğe dikkat çeken çıkışının ardından harekete geçmeye başladı.

Partililerin “Yap bir olağanüstü kongre, görsünler şaibe mi var yoksa CHP’de birlik, beraberlik mi var” dediği iddia edildi.

Düzenlenen son kongrenin arka planında dönen entrikaları araştırmak için başlatılan soruşturmanın hemen sonrasında apar topar olağanüstü kongre kararı alındı.

***
Tek adaylı, dostlar alışverişte görsün tarzında gerçekleştirilen olağanüstü kongrenin ardından yine yabancı başkentlere selam duruldu.

Siyasi iktidara halkın sevgisiyle değil, sokak çağrılarından beslenerek gelmenin yollarının aranmaya devam edileceği yeniden ilan edildi.

Yolsuzlukların üzerini örtme politikasından vazgeçilmeyeceği de adeta tescillendi.

Sonuç olarak ne şaibeli kongrenin şaibesiz olduğu kanıtlandı ne de belediyelerde cirit atan yolsuzluk gizlenebildi.

Üstelik parti içi savaş her gün daha da çetin bir hal aldı.

Haliyle Özgür Özel’in üçüncü kez genel başkanlığa seçildiği geçtiğimiz Pazar günkü kongreye aynı gündemle gidildi.

***
Yandaşlarına bakılırsa Özel, kilometreyi sıfırlayıp liderliğini perçinledi.

Oysa Pazar günü yaşananlar, partinin gerçek anlamda yenilendiğini değil, aynı kısır döngüye saplandığını bir kez daha ortaya koydu.

Değişim sloganlarıyla başlayan sürecin geldiği nokta, aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemekten başka bir şey değildi.

CHP, milletimizin beklentilerini karşılamaktan uzak, kendi iç hesaplaşmalarına gömülmüş bir yapı olarak kalmaya mahkûm olduğunu bir kez daha kanıtladı.

CHP’nin bilmem kaçıncı olağanüstü kongresinde, bitmeyen kısır döngüden çıkabileceklerini değil, milletin gözünde tükenişlerini hızlandırmayı tercih ettikleri görüldü.

YAZARLAR