Geçmiş tarihten bahsederken arka arkaya sıraladığımız milletsel ve devletsel gelişmelerin arasındaki zaman aralığına baktığımızda 100 yıl, 200 yıl 500 yıl gibi süreler görürüz.
Osmanlı tarihini okurken yükselme dönemi ile duraklama dönemi son derece basit şekilde peşpeşe yazılır ve okunur.
Halbuki bunların arasındaki süre yüzyıllarla ölçülür.
Altı asır dünyaya hükmetmiş dev bir imparatorluk bakiyesi Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutluyor bugün…
Bütün yaş ve kültürden insanlar hep birlikte demek isterdim.
Fakat maalesef olanca çıplaklığıyla görüyoruz ki; Yahudi profesörlerin kurduğu eğitim sistemi bilinçli ve şuurlu son Osmanlı nesli ile bugünkü cumhuriyetin 100. yılını kutlayan nesil arasına “paspayı nesil” yerleştirmiş.
Yani planlanan amaca erişilmiş…
Kendilerinin övündükleri milli mücadele dönemlerindeki birlik ve beraberliğe her fırsatta ihanet etmekten kaçınmayan bu nesil tarihi soldan sağa da yazsan sağdan sola da yazsan gelecekte adından hiç bahsedilmeyecek kadar küçücük bir sütun olarak kalacak kitaplarda.
Belki de hiç yer almayacak!
Bize ne Suriye’den, bize ne Irak’tan, bize ne Libya’dan, bize ne Filistin'den diye bangır bangır bağıran eğitimli fakat eğitimi kimden aldığı malum bir 100. yıl neslimiz de var bizim.
Öyle ki devlet büyüklerimiz bu ülkelerle aramızdaki alakayı açıklarken kürsülerden devletler arasında imalı kalması gereken devlet dilini çiğneyip neredeyse devlet sırlarını açıklamak zorunda kalıyorlar.
İsrail Filistin'i yok ediyor.
Kutsal topraklarda dünyanın gelmiş geçmiş en vahşi soykırımı uygulanıyor.
Peki İsrail bunu neden mi yapıyor?…
Yahudi halkının kendi aralarında bölünmüşlüğü, görüş ve algılayış farklılığı belki bizim bilmediğimiz ama kendilerinin çok iyi bildiği bir vakıadır.
Evet İsrail emsali görülmemiş bu katliamı bütün dünyada korkunç bir Yahudi düşmanlığı oluşturarak; Yahudilerin kendi içlerinde birlik ve beraberliğini teşkil etmeye çalışıyor.
Ne acıdır ki bu zulüm İsrailoğullarını birleştirmeyi başarır fakat İslam ümmetinin geçmiş ve bugünkü nesilleri arasına yerleştirilmiş pas paylarından kurtaramaz.
Herkes büyük İsrail projesinden bahsediyor.
Hiç endişe edilmesin Armagedon savaşı için henüz erken.
O savaş bugünlerde bu şekilde çıkmayacak.
Kur’an apaçık deliller sunmuş o savaşla ilgili.
Önce Yahudi halkının birlik ve beraberliğini tesis etmek zorundalar.
Çünkü buzlu cam gibi dağılmışlar şu an.
Tıpkı İslam ümmeti gibi.
Kıyamete yakın gerçekleşecek olan bu savaşta her iki tarafın da bilinç, şuur, niyet ve teslimiyet bakımından hazır olmaları gerekir.
Siz şu fani dünyaya bakınca böyle gözükara iki karşıt görebiliyor musunuz?…
İsrail’i uçaklardan attığı 100 binlerce ton bomba ile değil, Hamas askerlerinin Aksa Tufan’ı operasyonu karşısında sinen ve sünen halkı ile değerlendirin..
Müslümanları da 100 yıldan beri o coğrafyada ölmekten bıkmayan imanlı İsrail halkıyla değil..
Hadi şimdi de batıya daima batıya gidelim;
Batıyı da Netanyahu’nun ayağına destek koşusu atan sprinter liderleri ile değil, bölgeye gönderdikleri savaş gemileri ile heç değil…
Rusya gazı kestikten sonra poposuna azıcık soğuk değmiş; mızmız, lümpen halklarıyla değerlendirin..
Yani her iki taraftan da bir cacık olmaz..
Bu katliamın İslam ümmetini birleştirmeyeceği kesin,
İsrailoğulları’nı birleştirir mi bilemem.
Amma;
Doğu Akdeniz’deki petrol ve gaz yatakları bu senaryonun Snopsisi…
Yani anlayacağınız bu bir kıyamet savaşı değil kerameti Doğu Akdeniz enerjisinden malum, kıyamet tiyatrosudur..
Batılı ve Müslüman liderler birkaçı hariç enselerinden kendilerine fısıldanan sufleleri okuyor..
Herkes rol yapıyor kendilerine yazılan rolü oynuyor.
Bir tek ölümler gerçek ..
Filistin halkı ölü numarası yapmıyor..