Hem korkak, hem de zavallı!
Korkuları şu ; Sistemli bir şekilde, donanım ve teşkilatlı olarak Türk Milliyetçilerinin yürüyüşü. Ülkücü Hareketin bu Sistemli ve disiplinli hareketi elbette kimleri korkutacak? Siyasal İslamcıları, Kızıl ve Yeşil Komünistleri. Uyanık kimse olsun istemiyorlar. Kimileri uyandırılmak istemiyor, kimileri de bu şekilde bir sancı içerisinde? Sebebini bilmek zor değil! Milli değerleri ile hemhal olmuş bir Gençlik hareketini kim ister ki değil mi? Atalarının emanetine sımsıkı sarılmış nesli gördükçe tabi ki karın ağrıları artacak. Çünkü bilinçli bir hareketin, Sistemli bir hareketin onların oyunlarını ayyuka çıkaracaklarından eminler. Eleştiren, sorgulayan, şuuru bir şekilde yetişen Türk Gençliği elbette bu zavallı ve korkaklara yeni bir kabus olacaktır. Çünkü ne Atatürk’ün kullandırtırız Y-CHP’ ne, ne de Türk Milliyetçiliğini ipi belirsizlere bırakırız.
Bu yüzden Türk ve Türklük düşmanları bu sinir uçlarından rahatsız olmaktalar. Okulda Göktürk Bayrağı açılması ve Türklüğün simgesi olan Bozkurt yapılması bu bahsettiğim karın ağrısının tezahürüdür. Röportajlarda açıkça bölücü terör örgütü ele başı, Apo piçi sloganı atılması, camileri ve alanları provokasyon zeminlerine çekilmesi, yeni bir ayrıştırma icat edilmesinin sebebi budur. Mankurtlaşan bir düzel istiyorlar, sorgulamayan, benliğini bilmeyen bir düzen istiyorlar. 1944 tarihinden bu yana ideali ve iddiası Türk Milliyetçiliğinin Sistemli hareket edişi ve her diyarda dalgalanmasını sağlayan Ülkücülerden bu denli rahatsızlık sebebi budur. Milletleri olmayanların İsyanıdır bu. Aidiyetleri olmayanların çığırtkanlığıdır bu. Türk ve İslam’ ait hars, sadece bu iki değerin düşmanlarını rahatsız eder. Belediyelerden tutun bütün Kurumlarda bu ifade ettiğimiz biçimdeki çalışanların tespiti ve gereğinin yapılması en büyük arzumuzdur. Bizim gayemiz Devlet’imizin refahı ve salahiyetidir. Bu yüzden Ülkücülük siyaset üstü bir aşkın yankısıdır.
Çünkü küreselin karşısında, İslam tüccarlığı yapanların karşısında “Türk-İslam “ Ülküsü ile donatılmış ikrar ve tasdik etmiş birileri var. Çünkü seçim döneminde sadece Milli olanı hatırlayanların karşısında, Millilik seçim çalışması konusu değildir diyen uyumayanlar var. Rüzgara kafa tutanlar var. Evlatlarımızın Bozkurt gibi yetişmesi kime zarar verir? Tabi ki Ayı menşeili, çakal bozmalı, sırtlanlara zarar verir. Nedir bu zararın boyutu? Bu zararın boyutu “Kullanılmayan” varlığını Türk varlığına armağan etmiş Ülkücülere boyun eğdirilmemesidir. Sonra İpi başka ellerde olun, el’in sahiplenişi de beyhude bir atılımdır. Solun evveli karanlık derken, sağın evveli aydınlık demedim ki hiçbir zaman. Başbuğumuzun ifade ettiği gibi Biz Ülkücüyüz. Sağa sola çekiştirilemeyen buz gibi Ülkücüleriz.
Bizim derdimiz; kamu alanında ki kravatlı teröristlerin yeksan edilmesidir. Bizim derdimiz Sivil toplum kuruluşları veya dernekler adı altında (Bunlar örneklendirmelerdir) aleni Türk Milleti ve Türk Devlet’i düşmanlarını; Bulundukları konumlardan tutun, gün yüzüne hasret bırakılmasıdır. Devlet Ebet müddet Ülkümüzün gayesi ve gayreti bu yöndedir. Şehirdeki sıçanların, dağdaki sıçanlardan farkı yoktur. Bu aldıkları, cesaret iksiri midir? Yoksa iplerini verdikleri güruhun hadsizliği midir.
Bakın biz derdimiz bu eylemlerin önünde durmak. Tekrara düşme sebebimizde bir abes mevcut değildir. Gayemiz Türk Milleti ve Türk Devlet’inin çıkarlarıdır. Türk Milliyetçiliği zemini üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devlet’inde Kandil borazanları çığırtkanlığı, tahammül noktamızı zorlamaktadır. Bizim Devletimizden talebimiz Türk ve Türklük düşmanı kim varsa, yeniden ayıklanması ve Devlet erkinin bunu sistemli bir şekilde icra etmesidir.
Tanrı Türk’ü korusun ve Yüceltsin!
Ertuğrul SUBAŞI
Ahlat