Mücadelesi verilen davalar vardır. Kötülüktür hamulesi lanetle anılır. Davalar vardır. Hamulesi iyiliktir. Saygıyla, sevgiyle yadedilir. Ve uğrunda ölünür, can verilir, mal, mülk deniz misali tüketilir.
Kötülükle işimiz olmadığına göre, biz hamulesi iyilik olan kutsal davamızdan bahsedelim.
Böylesine kutsal davalar için yola çıkıldığında, her çıkış hareketi davanın en yürekli, en bilgili kişisini kendisine seçer.
Takip edilen yol, güdülen dava hele hele Türk İslam davası ise; yollar mutlaka dikenli, geçitler yol vermezcesine sarp, uçurumlarla dolu olduğu gibi her melanet engeller çıkar karşınıza.
Türk-İslam davasının yolcuları, gayelerinin tahakkuku için uygulayacağı stratejisini tayin ederken, karşılaşacağı engellerin de hesabını yaptığından; karşı tetbirlerini de üreterek ve olayları kendi seyrine bırakmayarak Lider - Teşkilat - Doktirin üçlüsüne bağlılığı şart koşmuşlardır.
Kutsal yürüyüşlerde yufka yüreklilere yer olmadığı, gerçeği de akıldan hiç çıkartılmaz. Yürüyüşte en küçük tereddütler yürüyüşü inkitaa uğratacağından, tereddütlerin zora değil de, kolaya talip olduklarını ispatlar. İşte ondan dolayı kervanı terke mecbur olurlar.
Milliyetçi Hareketin kervanı da böylesine kutlu ve yüce yolculuğun yürekli, azim ve karar sahibi yiğitlerinden oluşur. Bütün Türklük düşmanlarının içimizdeki uşakları ile dışımızdaki ağababaları Türklük yürüyüşünü engellemenin her yolunu denemişler ama, Allah (cc) yolunun bu mübarek yolcularını durdurtmamıştır. Yedi bin sene de deneseler yine de durdurtamayacaklardır.
Milliyetçi Hareketin iman yolcuları her türlü bela ve engeli fütursuzca aşabilecek bilgi ve yürekle yoluna devam etmesini bilmekte olup, karşılaştıkları engelleri bir çığ misali ezip geçmekteler.
Bu güzel kervanla beraber yola çıkanlardan korkak, beceriksiz, sabrı bilemeyen bazı kendini bilmezler; idealden yoksun ve zora dayanamadıklarından kervanı terketmelerinden kendi dayanıksızlıklarını, eksikliklerini gizliyebimek için çeşitli bahaneler icat ederek, kutsal kervanın liderine kabahat bulma telaşı içine düşmüşlerdir.
Yedikleri aşın kabına işeyen bunlara kanarak, bunlara uyarak birçok yiğit, dürüst yolcular da kerhen terk etme durumuna düşmüşlerdir. Ancak; bu yiğitler kervandan kopmanın acısı ve ızdırabını anlayıp peyderpey kervana katılmaya ve kutlu yolculuğu hedefe ulaştırmada daha da üstün bir eforla hatalarını telafi etmenin mücadelesine girmişlerdir. Bunları bağrımıza basıyor, şefkatle kucaklıyoruz.
Ne mutlu Milliyetçi Hareket'in mübarek kervanının yolcularına, ne mutlu kandırıldıoğını anlayıp da tekrar kervana katılanlara!
Türk İslam sevdalısı kervanın yolcuları bit-böcek-pire gibi isimlerle yaftalamış, parazit olmayı asla kabul etmez. Başkalarının sırtından geçinmeyi de şerefsizlik sayarlar.
Kandırıldıklarına inandığım kutsal kervanın eski yolcularına sesleniyor ve diyorum ki; sizi kandıranlar sadakâtin, çilenin ve de davanın adamları değillerdir. Onun için bir zamanlar kutsal yürüyüşte hainlere, saldırganlara karşı birlikte mücadele verip, bu uğurda şüheda şerbetini içebilmek için koştuğunuz günleri unutmayın.
Ana ata kucağı kadar sevgi muhabbet dolu sıcak bir yuva bulamazsınız.
Asla şüphe etmiyorum ki, sıkıya ve zora gelmeyip, zamanından evvel olgunlaştığını sananlara, ne oldum delisi olanlara 2023 Haziranındaki seçimlerinde gereken cevabı verecek ve milletimizin tek umut kaynağı, Dünya Türklüğnün lideri umut insan Başbuğ Alparslan Türkeş’in yol arkadaşı Devlet Bahçeli’nin Milliyetçi Hareket'in kervanını hedefe götürmede beraber olacaksınız.
Zafer! Allah yolunun yolcularının...
Zafer! Zafere inananların...
Zafer! Sabırlı olan mücadele erlerinin...
Zafer! Ahdetti vefalı Milliyetçi Hareket'in olacaktır.
