Hayatın temposunun çok yüksek olduğu bir çağda yaşıyoruz. Koşuşturmanın asla bitmediği, kişisel gündemlerin hep yoğun olduğu, yapılacakların sonunun gelmediği, meşguliyetin asla sona ermediği bu dönemde dinginliğe hasret kalmak oldukça doğal bir durum.
Bu devrin insanının, sabah gözünü açar açmaz başlıyor yüksek ritimli hayat serüveni. Kimi mesaiye geç kalmamaya çalışır, kimisi iş yerini bir an önce açmak için harekete geçer, kimisi ise derse yetişmek için kaygılanır.
Gün içinde durmak yasaktır bu çağın insanına, duraksamak haram, yavaşlamak ise sakıncalı. Dinlenmek çok az başvurulan, azca vakit bulunan, nadiren tercih edilebilen bir araç artık.
Hep üretmek, daima tüketmek zorunda kalınan bu sistemde elbetteki sürekli efor sarfetmek gerekiyor. Zorunluluk arz eden bu efor bir yandan insanları hayatta tutarken diğer yandan da insanların sonlarını hazırlıyor.
Evet, hareketli yaşam insanları zinde tutarken bir yandan da yıpratıyor, tüketiyor, yavaş yavaş yok ediyor. Sınav kaygısı, iş stresi, hayat mücadelesi derken ağır ağır yitip gidiyor insanoğlu.
Bazen durmak, yavaşlamak, kendini dinlemek, sessizliğe kulak vermek, kalabalıklardan uzaklaşmak, dünya işlerine sırtını dönmek, hayatın keşmekeşinden kaçmak, yaşamın kaos ve kargaşasına mesafe koymak ve doğanın kucağına atlamak gerekir. Bunu yapmayan bedenler, zihinler, ruhlar yıpranır, tükenir ve kendi sonunu hazırlar.
Kütüphane sessizliğini bilirsiniz. Hani çıt çıkmayan, kitap sayfalarının bile usulca çevrildiği, yürürken insanların ses çıkarmamak için titizlikle davrandığı, başkalarını rahatsız etmemek adına azami özenin gösterildiği, müdavimlerinin sadece önündeki satırlara odaklandığı o sihirli kütüphane ortamının sessizliğini. İşte bazen öyle anlar, öyle dönemler lazım hayatımıza.
Hepimiz hayatımızın bazı periyotlarında kütüphane sessizliğine ihtiyaç duyarız. Yenilenmemizi, kendimizi bulmamızı, güç depolamamızı sağlayan bu anlar hayat yolculuğumuzun yakıtıdır. Bu faydalı yakıt yaşam yolculuğumuzu sürdürmemizi, bu zorlu yolculukta daha ileriye gitmemizi sağlar.
Yoğun hayatların, yorgun bedenlerin ve zihinlerin olduğu bu çağda hayatınızdan kütüphane sessizliği eksik olmasın...
