Kuyumculuk sektöründe makas arası daralıyor: Esnaf can çekişiyor.
Kuyumcu Esnafının işine kim makas atıyor?
Bir zamanlar düğünlerin, bayramların ve bereketli ticaretin gözde sektörü olan kuyumculuk, bugünlerde sessiz bir çöküş yaşıyor. Çarşılarda vitrinler hâlâ ışıl ışıl ama tezgâh arkasındaki yüzler eski neşesinden uzak. Altın fiyatlarındaki “makas farkı” esnafı adeta kıskaca almış durumda. Peki bu fark nereden kaynaklanıyor? Kimler bu kazanç zincirine fazladan bir halka ekliyor?
Makas Farkı Nedir, Neden Artıyor?
Altın fiyatlarında “makas” dediğimiz fark, alım ve satım fiyatları arasındaki oynaklığı ifade eder. Vatandaş kuyumcudan gram altın almak istediğinde ekrana yansıyan fiyat genellikle uluslararası ons fiyatı ve güncel dolar/TL kuruna göre şekillenir. Ancak esnafın satış fiyatı ile geri alım fiyatı arasında ciddi bir uçurum oluşmuş durumda. Eskiden bu fark birkaç lira ile sınırlıyken, bugün binlerce Doları bulabiliyor.
Bunun birden fazla nedeni var:
1. Merkez Bankası ve Resmî Fiyat Politikaları:
Altın ithalatına getirilen kısıtlamalar ve kotalar, piyasada arzı daraltıyor. İthalat izni olan belli kurumlar bu durumda avantajlı hale gelirken, küçük esnaf mal bulmakta zorlanıyor. Bu da fiyat farkını büyütüyor.
2. Bankalar ve Dijital Platformlar:
Artık birçok vatandaş altını kuyumcudan değil, mobil bankacılıktan ya da dijital platformlardan alıyor. Bu platformlar düşük makaslarla işlem yaptığı için, fiziki altın ticareti yapan esnaf rekabet edemez hale geliyor. Üstelik bankaların fiyatları anlık uluslararası verilere göre ayarlanırken, esnafın kâr marjı baskılanıyor.
3. Toptancı – Perakendeci Zinciri:
Esnaf, rafına koyduğu altını çoğu zaman toptancıdan almak zorunda. Toptancı, üzerine kendi payını ekliyor; esnaf da üzerine kâr koymak zorunda. Ancak piyasadaki belirsizlik nedeniyle bu kâr oranları düşerken, fark büyüyor.
4. Vergi ve Kayıt Dışı Sorunları:
Resmî vergiler, damga masrafları ve kayıt dışı işlemler, maliyetleri artırıyor. Bazı büyük oyuncular bu yüklerden kaçarken küçük kuyumcu sırtında taşıyor. Bu da rekabet dengesini bozuyor.
Esnaf Arada Eziliyor
Sonuçta altın fiyatlarındaki oynaklık ve bu çok katmanlı “makas”, en çok küçük ve orta ölçekli kuyumcuları vuruyor. Müşteri bankaya yöneliyor, toptancı yukarıdan bastırıyor, devlet politikaları kısıtlıyor. Esnafın elindeki tek silah “hizmet kalitesi” ama o da fiyat farkının önüne geçemiyor.
Birçok esnaf artık günlük siftah yapamadan kepenk indiriyor. Bazıları mesleği bırakıp farklı sektörlere yöneliyor. Yılların zanaatkârlığı, kuşaktan kuşağa aktarılan ustalık, kâr marjlarının altında eriyor.
Çözüm Ne Olabilir?
• Altın ithalat kotalarının daha şeffaf ve adil dağıtılması,
• Küçük esnafın dijital satış platformlarına erişiminin kolaylaştırılması,
• Bankalarla fiziki piyasa arasında fiyat regülasyonunun sağlanması,
• Toptancı zincirinde denetimin artırılması,
• Vergi yükünün dengelenmesi…
Bunlar yapılmadan sektörün nefes alması zor görünüyor. Altın hâlâ güvenli liman ama limanın girişinde çok fazla “geçiş ücreti” var.
Kuyumculuk sektörü, sadece ticaret değil, aynı zamanda kültürümüzün bir parçası. Eğer bu makas daralmazsa, bir gün çarşılardaki o ışıl ışıl vitrinler yalnızca geçmişin bir hatırası olarak kalabilir.