Mehmet Ali GÜNAYDIN / KÖKBÖRÜ


Lider Teşkilat Doktrin

Ülkücü Hareketin en önemli kavramı Lider-Teşkilat-Doktrin kavramıdır


Ülkücü Hareketin en önemli kavramı Lider-Teşkilat-Doktrin kavramıdır. Bu kavram, Ülkücü Hareketin sıkı sıkıya sarıldığı, zerre taviz vermediği, Ülkücü Hareketi ayakta tutan, yolundan saptırmayan, bir ve beraber olmasını sağlayan en önemli kavramdır. Böyle olması hasebiyle en çok saldırıya uğran kavram da bu üçlemedir.

Ülkücü Hareketin tarihine göz attığmızda bu saldırıların türlü örneklerini görmekteyiz. Surda gedik açmak için içeriden saldıran gafiller veya içimize sızmış hainler kapı dışarı edildiğinde gittikleri yerlerdeki ihanet çukurlarından Ülkücü Harekete ateş etmeye devam etmişlerdir. Gittikleri yerin adamı olmayı asla ve asla başaramayanlar Onlara verilen rol gereği her zaman hedef tahtasına Ülkücü Hareketi koymuşlardır.

Zaman zaman Lider’e saldırmışlardır. Zaman zaman Teşkilatlara atıp tutmuşlardır. Zaman zaman da Doktrin’in sorgulanmasına yolbaşçılık etmişlerdir. Lider-Teşkilat-Doktrin üçlemesinin hangi değerini yıkarlarsa Ülkücü Hareketi de yıkacaklarını düşünen bu satılmışlar her daim var güçleriyle bu değerlerimize kılıç sallamaya devam etmişlerdir.

Geçmişte Başbuğ hakkında atıp tutanlar, Başbuğ ebedi aleme göçtükten sonra bu kez de Devlet Bey hakkında atıp tutmaya başlamışlardır. ‘’MHP eski MHP değil’’ diyenler kırk yıl önce de vardı, yirmi yıl önce de bugun de. Yıllar geçse de bu yıkıcı söylem ve bunu söyleyenlerin niyeti de katiyyen değişmemiştir.

‘’Ocaklar çok bozuldu’’ ‘’bizim zamanımızda böyle miydi’’ diyenler, teşkilata olan kin ve nefretini gizlemeye çalışan, Ülkücüler arasında fitne ateşini yaymak için çaba sarfeden, teşkilatları bölme hedefi güden zavallılardır. ‘’Dokuz Işık mı kaldı kardeşim’’ diyenler de diğerlerden pek farksız değil. Onların da hedefi Ülkücü Hareketin ideolojik temellerine dinamit koymaktan başka bir şey değildir.

Ülkücü kuruluşlarımız zaman zaman bölünmeye çalışılmış, bizim kuruluşlarımızdan koparılan güruhlarla türlü partiler, ocaklar, sendikalar vs. yaratılmış ama Ülkücü Hareket yoluna aynı şekilde devam etmiştir. Yeni liderler yaratılmaya çalışılmış ama Ülkücüler liderlerinin etrafında daha fazla kenetlenmiştir. Yeni doktrinler uydurulmuş fakat bu görüşlere Ülkücüler hiçbir zaman rağbet etmemiştir.
Tüm bu saldırılara baktığımızda gizli bir üst akıl tarafından organize edildiğini anlamamak için fazlasıyla saf olmak gerek. Bu gizli üst akıl, Ülkemizin dünyanın jandarması olmasını istemeyen, Türkiye’nin ve Türk Dünyasının ayağa kalkmasına engel olmaya çalışan, Türklerin uluslararası alanda bir süper güç olarak ortaya çıkmasını arzu etmeyen güçlerdir. Bu yüzden de dünyadaki Türk yüzyılının yaratıcısı olma hüviyeti taşıyan, ülkemizi ve aziz milletimizi tüm coğrafyalardaki mazlum milletlerin hamisi konumuna oturtacak olan, necip milletimizi dünyada hüküm koyan pozisyona sokacak olan Ülkücüler’e saldırıları geçmişten günümüze süregelmiştir.

Bu oyunlara alışık olan Ülkücüler dün olduğu gibi bugün de Liderine, Teşkilatına ve Doktirinine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu değerlerinden asla taviz vermemiş ve bundan sonra da vermeyecektir. Bizi bölmeye, parçalamaya, zayıflatmaya, yok etmeye çalışanlar da avuçlarını yalamaya devam edeceklerdir.
Yaşasın Ülkücü Hareket!

Cevriye Asena Moral
31.01.2023 20:14:59
Kalemine yüreğine sağlık

YAZARLAR