Üst katta bir yer hazırlanmış, diğer vilayetlerden gelenler ve şehrin delikanlıları için bir toplantı alanı oluşturulmuştu. Ev sahibi arkadaş, herkese, hoşgeldiniz dedikten sonra;
-Arkadaşlar şimdi burada zaruri bir açıklama yapmak durumundayım. Buraya gelen arkadaşlarımızdan öyleleri var ki, kan görmedikleri zaman veya kan dökmedikleri zaman ciddi derecede rahatsızlık duyarlar. Bunu şu manada söylüyorum ki herkes konuşmasını, söyleyecekleri kelimeleri seçerek ve dikkat ederek konuşurlarsa herhangi bir sıkıntıya maruz kalmamış oluruz, diye düşünüyorum. Geldiğiniz ve şehrimizdeki anlaşmazlıkların bitirilmesi adına toplandığınız için çok teşekkür ediyorum. Hassasiyetinize güveniyorum, hassasiyetinizden şüphem yok. Buyurun toplantıya başlayabilirsiniz.
Dedikten sonra sözü, o şehirde bulunanlardan yaşça büyük olan birisi kaldı.
-Şimdi gardaşım; bizler mafiyayık, mafiya didiğin, adam yaralar, öldürür, tefecilik yapar, hırsızlık yapar, gasp yapar, mala, mülke çöker, her türlü uyuşturucu satar, organ ticareti yapar, insan kaçakçılığı yapar, silah kaçakçılığı yapar, aklınıza gelen her türlü pis işi yapar, kadın satar..
Dediği anda, sessizce bir köşede kucağında bastonuyla oturan, şehrin delikanlılarını barıştırmak için gelmiş olan arkadaş, bastonunu kaldırarak;
-Bir dakika bir dakika biraderim. Biz mafya değiliz. Bu saydığın densizliklerin hepsine arzdan arşa kadar karşı olan insanlarız, bizler, delikanlılarız, hiçbir delikanlı, senin bu saydıklarını da aslâ hoş karşılamaz, bizi o soysuz mafyalar ve mafya sözüyle benzeştirme. Bizler, her daim mazlumun, garip gurabanın, muhtaç ve yoksulun yanında, ölümüne de o saydığın soysuzların ve soysuz zâlimlerin tam karşısındayız. Bu işlerle birlikte anma bizi. Öyle sanıyorum ki; burada bulunan hiçbir kardeşimiz de bu saydıklarınla birlikte anılmak istemezler. Yanılıyor muyum arkadaşlar? Elhamdülillah bizler; DELİKANLILARIZ...
Dedikten sonra odada homurdanmalar ve itiraz sesleri yükselmeye başladı. Hiç kimse bu mafya kelimesine olumlu bakmadı, bakmadıkları gibi şiddetle itirazlarda bulunarak reddettiler...
Baston ile yere birkaç kere vurduktan sonra;
-Arkadaşlar, bizler burada aranızdaki anlaşmazlıkları kaldırma adına toplandık, hemşehriler olarak, asıl konumuzla ilgili konuşalım, varsa kırgınlıklar, küskünlüklerimizi ortadan kaldıralım, dost olalım, arkadaş olalım, gardaş olalım, bir büyük güç birliği tesis edelim ki, elin oğlu dış memleketlerden gelip, bizim hemşehrilerimiz üzerinde ahkâm kesmesin, kesmesin. Bu sözlerime itiraz eden var mı?..
Hep bir ağızdan;
- Çok doğru.
Diye tasdik ettiler.
-O halde, hepinizi bu güne kadar aranızda her ne yaşadıysanız unutmaya, birbirinizle helalleşip, kucaklaşmaya davet ediyorum.
Herkes büyük bir neşeyle kalkıp gülüşe oynaşa sarıldılar...
İlhami Erdoğan
(Ozan İlo)
MODERN "MAFİYA" LAR ALTTA
