Mehmet Ali GÜNAYDIN / KÖKBÖRÜ

Tarih: 12.01.2024 19:41

Mehmet Zeki Dündar Alp…

Facebook Twitter Linked-in

Ben Mehmet Zeki, Mehmet Zeki Dündar Alp. 

Biliyorum çoğunuz adımı ilk defa duyuyor. İçinizden ‘’bu da kim acaba?’’ diyenler olduğunu duyar gibiyim. 

Çok acı ama aranızdan çok az kişi beni tanıyor. 

Ben kim miyim? 

Anlatayım sizlere; ben idealist bir öğretmendim. Hayatını Türk milliyetçiliğine adamış bir vatanperverdim. Ben gözü kara bir memleket aşığıydım. Ben Ziya Gökalp’in yoldaşı Türkçü bir aydındım. Ben Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyete yürekten bağlı bir mütefekkirdim.

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Çapakçur’da görev yaparken Devletimize karşı bölücü ayaklanmaları ilk ben fark ettim.

Telgraflarla Ankara’ya bildirdim. 

Bölücülerin karşısında korkusuzca dimdik durdum. 

Ne mi oldu? 

Ankara sesimi duymadı, yerel yöneticiler ise sesimi kesmeye çalıştı. 

Sonuç, Hınıslı Sait ve adamları isyan etti.

Şükür isyancılar başarılı olamadı. Yüce Devletimiz bu alçak isyanı bastırmayı başardı ama ben şahadet şerbeti içtim.

Lice’de ailemin gözü önünde bölücü hain Yusuf Perişanoğlu ve adamları tarafından şehit edildim. 

Cesedime neler yaptıklarını söyleyerek sizleri üzmek istemiyorum ama cansız bedenimin günlerce sokakta kaldığını söyleyebilirim.

Bölücüler ne Hınıslı Sait’i unuttu, ne Yusuf Perişanoğlu’nu ne de devrin bölücübaşlarını. Ama sizler beni ne de çabuk unuttunuz. 

Aziz hatıramı yaşatmayı bilmediniz. 

Fikirlerimiz yaşamazsa, mücadelemiz sürmezse, adımız silinirse, hatıralarımız yok olursa emin olun ki üzerinde yaşadığınız toprakları elinizde tutamazsınız.

Bir soru sorayım sizlere. Bakalım içinizden bilecek biri çıkacak mı? 

Mezarımın nerde olduğunu biliyor musunuz? 

Kabrim Lice de mi, Çermik de mi yoksa başka bir yerde mi? 

Tam olarak yerini bilen var mı? 

Bir acı gerçeği daha yüzünüze yüzünüze vurayım. İsmim yetmezmiş gibi mezar yerimi bile unutturdular sizlere. 

Ne bir dua okuyanım, ne de gelip gidenim çok uzun zamandır yok.  

Bazen benden beş yıl sonra şehit olan meslektaşım Kubilay’a imrenirim. 

Şükür ki onu unutmadınız. Onun adı hala yaşıyor. 

Ya benim?…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —