"Ben Türklüğe düşman değilim ama Türkçülük muhalifiyim" diyen birisi, aslında Türklüğe düşmandır ama laf çeviriyordur. Çünkü Türkçülük, Türk milliyetçiliğidir ve Türk milletinin yücelip, gelişmesini istemek anlamına gelir.
***
Türk devlet kurgusunun tarih okuması, tarih kürsülerinin ya da arşiv araştırmalarının tarih okumasından farklıdır. Devlet, tarih ihtisası yapmaz, tarihten ibret alır. Bu manada Türk devleti, süreçler ve maziyi imbikleyip kendi istikametini oluşturur...
Bu noktada Türk devleti, kendi niteliğini MİLLİ DEVLET olarak tefrik edip, belirlemiştir. Bu devletin hakim unsurunun tanımlandığı bir devlet modelidir ve tarihimizde 2.Göktürk (Kutluk) Devleti'nden sonra milli devlet vasfına sahip ikinci devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.
Şimdi orta yere dökülüp yeni bir Osmanlı ve imparatorluk ihdası hayal edenlerin, mazimize özlem çığlıkları atmaları sahtedir. Onlar devlette hakim unsur tanımının yapılmadığı, devletin çok kültürlü, Türklüğün çok etnisiteli bir yapının sadece etnisitelerinden birisi kabul edildiği, iyi niyetli olmayan bir devlet modeli isteğini örtülemek için yeni bir Osmanlı arzusunu vurgulamaktadırlar...
Türk milleti 1920'den itibaren başlattığı süreçle tercihini yapmıştır. Bu tercih üniter-milli devlettir. Saltanat ve hanedan nosyonunu da, devlet idaresinde çift başlılık ya da Demokles kılıcı olarak tanımlanacak hilafeti de elinin tersiyle itip,btarihe gömmüştür.
Devletin milli sınırlarını federasyonlar birliği sınırlarına döndürüp coğrafyamızı tensikata götürecek arzu ve çabalar milletimizi yormaktadır.
Gerçekten vatansever olanların ağızlarından çıkanı kulaklarının da duymasını tercih etmeleri çok önemlidir.
30 Kasım 2024
Halil Kaya