"Terörsüz Türkiye" güzergahı çizilirken, problemi PKK'nın doğumuyla birlikte ele almak eksik kalır.
PKK bir amacın aparatıdır,PKK'nın elindeki silah da aparatın aparatıdır.
PKK'nın ortadan kaldırılışıyla, tedavisi bu güne kadar mümkün olmamış asırlarla yaşıt işleyen bir çıbanın sadece başının koparılmış olacağını görmezden gelemeyiz.
19. Yüzyılda daha belirgin üsluplarla neşvünema bulmuş, sol mahallelerde feodal amaçlı olarak değerlendirilen, aslında ise yurt coğrafyasından toprak tensikatını gaye edinmiş, zaman zaman ardına emperyal yapıları da almış kürt isyanlarını bu dinmeyen problemimizin bidayeti olarak değerlendirebiliriz. Şahsi değerlendirmem ise İdris Bitlisi'nin devlet hayatımızda başatlık oluşturduğu takvim problemin başlangıcını oluşturmaktadır.
Bir problem çözülecekse tarihsel kökleri ıskalanmadan çözülmelidir. Yani Türkiye coğrafyası üzerinde, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nden farklı bağımsız ya da ilintili devlet, ligt devlet, federasyon, otonomi, örtülü otonomi vs. yapılanma, tehdit ya da ihtimalini tamamen ortadan kaldıracak şekilde çözülmelidir. Sözlük karşılığı olarak masum görünen ancak yıllardır ayrılıkçılığın parolası haline gelmiş bazı kavramları günlük hayatımızın sıradan alışkanlığı haline getirecek ve bazı amaçlara yol temizliği anlamına gelecek sıklıkta kullanmaktan da özellikle kaçınmalıyız.
Burada milletimizin ülkücü kesimine çok büyük görevler düşüyor. Ülkücü, aydın (münevver) olmak zorundadır. Onun için hayatını klişe ve sloganlarla dizayn etmekten sıyrılmalı; çok ama çok okumalıdır. Okuduğunun, dinlediğinin ana fikrini ve satır aralarını ve de kastettiğini farkedebilmelidir. Bu, okuyup; eksersizi yapılarak kazanılacak bir melekedir ve dileyen herkesin ferasetli bir münevver olması mümkündür.
Ey Türk evladı!
Ey Ülkücü!
Esas görevin şimdi başlıyor. Tam teçhizatlı (bilgili) bir milli seferberlik ihtiyacı içindesin.
Vesselam!
31 Mart 2025
Halil Kaya