Halil KAYA / SELÇUKELİ


Milli tarihi çok çok iyi bilmek

Sayın Cumhurbaşkanımız, ısrarla Türk,Kürt,Arap diye ifade ederek milli sosyolojimizi üç farklı ana sosyolojiye bölmektedir


Devleti üst mertebeden yönetenler (bütün devletler için böyledir) milli tarihini çok çok iyi bilmek zorundadır.

Bu gün ülkemiz donanımlı tarihçimiz yönüyle oldukça şanslı ve zengin hale gelmiştir. Ancak Külliyemizin tarih müşavirliğini yapanların hala Kadir Mısıroğlu tedrisiyle donanmışlardan olduğu anlaşılmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın yetiştiği ideolojik çevrenin zihin dünyasıyla biz ülkücülerin zihin dünyası ve tarih algılarında büyük farklılıklar vardır.

Bilhassa dini ögeleri bir istismar argümanı olarak kullanan bazı çevreler hala bu toprakları Türk'e çok görmektedirler. Onlar daima Türk'ü yok farzetmekte, Türk'ten bahsetme ihtiyacını duyduklarında ise yanına ortak koştukları bir kaç unsurla birlikte dillerine almaktadırlar.

Sayın Cumhurbaşkanımız, ısrarla Türk,Kürt,Arap diye ifade ederek milli sosyolojimizi üç farklı ana sosyolojiye bölmektedir.Vahşi küresel karar vericinin bu yeni çağda hiç bir milli sınıra saygı göstermeden dünyayı dizayn cehdiyle en çok aradığı zeminlerin parçalı sosyolojiler olduğunu artık anlamalıyız. Parçalı sosyolojik yapıları sağlı,sollu bir şamarla tuzla buz eden bir saldırı modeli benimsemiştir küresel iktidarlar.Böyle yapıları ise hangi teknolojik üstünlüge ulaşırsa ulaşsın hiç bir savunma teknolojisiyle korumak artık mümkün olamamaktadır.

Türk devletinin Atatürk ile birlikte benimsediği bir 'tarih telakkisi' vardır ve özellikle maziden birikmiş tecrübeler ayna tutar o bakışa.

Gerek Türk devletinin tarih perspektifi,gerekse artık tarihi ciddi bir bilim dalı olarak icra eden yüz akımız aktüel tarihçilerimizin de tespit ve bulguları gösteriyor ki "Malazgirt som bir Türk Zaferidir, İstiklal Harbi som bir Türk destanıdır".

Israrla Türk'ün tarihi ve coğrafyasına şerikler ihdas etmenin maksadını anlamakta sıkıntı çekiyoruz.Bütün reel tarih bize söylüyor ki Türkler bu topraklara geldiğinde bu topraklarda sadece Bizanslılar ve bu gün esamesi silinmiş hristiyan sair topluluklar vardı. "Bin yıllık" diye ısrarla bir müktesep atfı yapılan etnik olguların bu topraklardaki varlığı çok yenidir.Anayasamız ile de tanınmış devletimizin egemenlik hakkı Türk'ündür. Diğer etnik unsurlar hakim unsurunun adıyla oluşmuş milletin eşit ve onurlu vatandaşlarıdır; o kadar. Onlara sık sık vurgu yaparak çok ortaklı bir egemenlik kurgusunu inşa etmek ya da buna niyetlenmek Türk milletinin rıza göstereceği bir şey değildir.Sayın Cumhurbaşkanımızın ittifak yürüyüşü oluşturduğu ülkücülerin de kabul edeceği bir husus değildir.Belli ki ülkücüleri zat-ı alileri yanlış kaynaktan tanımaya çalışmaktadırlar. Zaten böyle olmasaydı bir zaman iddia ettiği gibi olmadığını, ülkücülerin Fatiha bildiğini de görürlerdi.

13 Temmuz 2025
Halil Kaya

YAZARLAR