Türkiye, yıllardır bağrına saplanan hançeri çekip atmaya hazırlanırken;
birilerinin canı yanıyor, planları bozuluyor, yüzler düşüyor.
“Terörsüz Türkiye” ideâline bir adım daha yaklaşıldığında; ihanetin gölgesinde siyaset yapanlar huzursuz oluyor.
Peki neden?
Çünkü terör örgütünün çöküşü;
Kandil’e selam duranların,
şehirlerde “demokrasi” maskesiyle terör hamiliği yapanların,
devlete karşı eli kanlı yapılarla “ortaklık” kuranların siyasi zeminini sarsıyor.
Bu zeminin en şaibeli aktörlerinden biri de hiç kuşkusuz “Cumhuriyet Halk Partisi”dir.
CHP; bugüne kadar bir yandan Atatürk’ün partisi olduğunu iddia ederken, diğer yandan bölücü odaklarla yürümekten çekinmemiştir.
Bugün ise terörün bitişine değil,
MHP’nin başarısına içerlemektedir.
Zirâ bu başarı, yerli ve milli duruşa karşı düşmanlık besleyenlerin hezimete uğramasıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Liderimiz Sayın Dr. Devlet Bahçeli; sabırla, akılla, devlet aklıyla yürütülen bu mücadelede tarihi bir rol üstlenmiştir.
Türkiye’nin milli bekaa mücadelesinde, hem siyasetin hem sokakların pusulası olan bu hareket; bugün terörün çözülmesinde ana mihverdir.
Bu gerçek, ne Kandil’i ne de Kılıçdaroğlu artığı ve yandaşı kadroları memnun etmemektedir.
Çünkü onların rahatsızlığı terörün bitmesinden değil, bu ülkenin birliğini sağlayan milliyetçi duruşun yükselişindendir.
Varsın rahatsız olsunlar!
Bizler,
Bilge Lider Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin bayraktarlığı ve himayeleriyle
Terörsüz bir Türkiye’nin,
Milletin tek yürek olduğu kutlu yârınların mimârı olmaya devam edeceğiz.
Ne Mutlu TÜRK’üm Diyene…