"ÜLKÜCÜYÜM" DİYORSANIZ, HAKKINI VERİP ÜLKÜCÜNÜN YAKIŞTIĞI YERDE DURACAKSINIZ.
Hempalık yaptığınız CHP hakkında kısa bir kronolojik hatırlatma yapalım:
*Atatürk'ün vefatından sonra CHP, bariz bir çizgi sapmasına gitmiş, Atatürk'ün zihin dünyasına ters bir yapılanmayla Türk milliyetçilerine savaş açmış; İnönü ve Hasan Ali Yücel'in prensleri İsmail H.Tonguç eliyle bir Bulgaristan Eğitim Modeli olan Köy Enstitüleri süreci ihdas etmişler,bu suretle SSCB özentisi komünel-sosyalist köy örgüsü hedeflenmiş(bugün dahi köy enstitülerini özleyen dinozorlar mevcut,o modelin Bulgaristan'ı getirebildigi yer belli iken); paralelinde ise şedit bir islam düşmanlığı yaşanır ve dayatılır olmuştur.
*Örtülü faili veya tetikçisi oldukları 1960 darbesinden sonra,İnönü CHP'nin durduğu yeri komünizme açılan kapı olan ORTANIN SOLU olarak belirleyip ilan etmiştir.Bu çizgi kabulünden sonra solun her türlü ve uç rengine kadar uzun bir marj aralığı benimsenmiş; hemen akabinde komünist ihtilal provaları yaşanır olmuş; ülke sayelerinde bir kan deryasına doğru itilmiştir.1980'lerin sonuna doğru kaçıp kurtulacağı CHP'nin yeni lideri Ecevit,tutarsız ve militanvari romantizmiyle bir gün Komünist Allende,bir gün Tito,bir gün Enver Hoca suretine bürünüp, bu günkü PKK'nın menşe oluşumu da dahil solun tüm fraksiyonlarını partisinin sırtına sarıp,partisinin sair yapılarıyla birlikte taammüden ülkenin meşum geleceğine doğru taşımaya heves etmiştir.
*CHP, adı henüz SHP iken o günkü adı HEP olan PKK'nın siyasi uzantısı DEM'i,tıpkı bu gün sırtlarını sıvazladığı gibi,1991 seçimlerine bir ana şefkati gösterisiyle bünyesine alıp,Gazi Meclisin içine taşımıştır.
*Ve bu çizgisel ve şaşmaz vetire sonunda Atatürk'ün kurduğu CHP'de bu gün hiç bir milli hassasiyet,kemikli bir duruşun emaresi dahi kalmamıştır. Öyle ki; taze genel başkanları CHP oklarını renk renk boyamaya çabalıyor; selef genel başkanları ise "yerel yönetimler özerklik şartını kabul edeceğiz" vaadiyle oy isterken, IMC televizyonu ekranlarında "Anayasa'nın ilk üç maddesini" tartışmaya açıyordu.
CHP budur. Sağdan bak, soldan bak; önden bak, geriden bak budur. Bu haliyle bir beka tehdididir. Üstelik kontrolü DEM tarafından yapılan bir beka tehdidi...
Hal böyleyken; sırf kişisel ve siyasal ikballeri için böyle bir tehdidin mümessilini cumhurbaşkanı yapmaya kalktılar; Sayın Devlet Bahçeli'yi beğenmedikleri için terk-i mekan eden milliyetçimsiler,ülkücümsüler.
Şimdi de tutmuşlar; son CHP kurultayındaki parçalanıp,dağılma görüntülerine CHP'lilerden daha çok hayıflanıyorlar. Bunlardan birisi de bir ara "MHP'ye genel başkan olacağım" diye ortalıkta dolaşıyordu.
Bunlar, inanınız tükürüğe yazık sayılacak hale düşmüşler.
Bazıları da, böylelerinin zırvalarını 'fikri şaheser' gibi sayfalarında paylaşıyorlar; hayretimiz ve kınamamızı mucip şekilde.
9 Eylül 2024
Halil Kaya