Yıl 1975 veya 1976. Ocak Başkanlığı görevim devam ediyor...
Yarım asra varan bir süre olduğu için sır özelliğini kaybetti.O zaman yaptığım da belki doğru değildi.Ama bir görevden doğan dominant duruşu,bir makamın nasıl doldurulduğunu belirtmek için yazacağım.
Nasıl olduysa İçişleri Bakanlığı polis almak için Konya'yı sınav merkezi belirlemişti.
Türkiye'nin hemen her teşkilat merkezinden isimler gönderildi Konya Ocağına.
O gelen isimleri bir liste yaptım.Hiç unutmuyorum tam 160 kişi.Ocağın antentli kağıdına el yazımla dercedip, o yıllarda lüks bir semtte bulunan Horozluhan Sitesinde İl Emniyet Müdürünün ikameti olarak kullandığı daireye gece gidip,kapısından Emniyet Müdürüne bizzat teslim ettim.
Sonuç;hiç firesiz listenin tamamı polisliğe alındı.İçlerinden birini bile tanımam, tanımadım.O Emniyet Müdürümüze Allah gani gani rahmet eylesin.
*
Bunu niye anlattım.
Konya'nın tıp fakültelerinin birinde uzmanlığını tamamlayan ülkücü bir tabip var.Hekimlik donanımı oldukça yüksek.Gözlemliyorum,deontolojiye ve görevine son derece sadık,ama teşkilatlardan gönderilen hastaların ayak işlerine bile koşturacak kadar samimi ve muti.Bu hekimimize uzmanlığını aldığı iki yıldan beri bölüm ve hastaneye hakim olan cemaatlerin yönlendirdiği hoca kadroları mobing uyguluyor.Oda vermiyorlar.Hekim olarak yapması gerekenlere set çekiyorlar. Tam bir burundan getirme tavrı yani.
Bu kişinin durumunu başından beri Konya teşkilatlarımız ve Konya'nın Ankara'daki yönetsel temsilcisi biliyor,ama son aşamada bu arkadaşımıza yapılan yeni muamele hiç bir bardağın almayacağı nitelikte.Teşkilatlarımız bu arkadaş için devreye girmesine rağmen,alenen MHP'ye meydan okunup,bildiklerini yapmada ısrar ediyorlar.
Ben bir hekim arkadaşın işinin yapılmamasını bir noktadan sonra kabul edebilirim.Ama,benim partimin yönetim kademelerinin bir talebinin bu derece umursamaz, "hadi be ordan" dercesine,meydan okuyup,küçümsercesine hesaba almamalarını hazmedemem,hazmedemiyorum.
Ben olsaydım, ne yapardım? Sabah talebim yerine getirilmedi mi,akşama o üniversitenin rektörü,hastanenin başhekim ve bölüm idarecileri koltuklarından uzaklaştırılmış olurdu. Burada MHP ve sair teşkilatlarımızın itibarı,prestiji söz konusu.Alınıp,gücenmeye gerek yok. Oturduğunuz makamların hakkını vereceksiniz.Ne demek yahu MHP'nin ve Ocağın bir talebine direnip,meydan okumak. Hiç mi müteessir olmuyorsunuz bizi yok saymalarından? Eğer,bir rektörü ziyaret edeceğinizde sizi kampüsün giriş alanında karşılamak için beklemiyorsa eksik bıraktığınız bir şey vardır.Kıytırık vakıf temsilcilerine bile öyle yapıyorlar çünkü.O eksiğinizi ikmal etmeniz bir ağabeyiniz olarak benim beklentimdir. Ben bu ahvalin fahri olarak Ankara'dan takibine soyunurdum,ama sağlığım şimdilik seyahate elverişli değil.Ama çok zorlanırsam icabında tekerlekli sandalye vasıtasıyla gidip,bu güne kadar hiç yapmadığım şeyi yaparım,Konya'nın ahvalini en büyüğümüze hiç bir ayrıntıyı atlamadan anlatırım. Çoğunuz biliyorsunuz bunu yaparım. O nedenle:
NE OLUR BİRAZ SİLKELENİN,
VURDUĞUNUZ YERDEN SES GELSİN...