Kaderde ne varsa kaşığında o çıkarmış derler ya.
Bu akşam çok hüzünlüyüm..
Çok da kafam bozuk.
Dünyalar sizin bir tek kır çiçeği benim olsun..
Albenisi helâl torpağı helâl yağmuru karı helâl güneşi helâl.
Kokusu helâl ikramı bedava o da helâl..
Verdiği huzur helâl..
Bazen onu bile koparmaya kıyamazsın kaşığına koymak için..
Bu akşam çok doluyum hüznü yutmuşcasına.
Hüzzam bir şarkı geldi aklıma.
''Böylemi esecekti son günümde bu rüzgar.
'Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar.''
Şairleri ozanları aşıkları kınamayın boş boş değildir sözleri.
İnci danesi gibidir tek tek hece hece..
Bazen şarkılar da kifayet etmiyor.
Bazende aklıma Yaşar Kemal'in kitabından bir mani geliyor.
"Mezarımı derin edin.
Su serpin serin edin.
Dünyada muraz almadım.
Ahrette gelin edin" diye..
Fikrine zikrine katılmasamda Türk halkının arasına karışmış onları dinlemiş not almış yazmış çizmiş olmuş sana yazar işte..
Bu maniyi bilmeyen yoktur bizim Adana'mızda.
Bu zatlar Nobele aday gösterildiğinde bizim Atsız Atamızda yetmişinden sonra hapis yatıyordu..
Ne diyordu Atsız Beğ?.
''Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz?.''
Ama Atsız Hoca ne Nobele aday gösterildi nede yabancı hiç bir şeye..
Ne yazsam boş!.
Ben kaşığıma düşecek bir dal kır çiçeğini beklemeliyim en iyisi.
Hüznün gölgesine sığınarak…
Sessizce..
TANRI TÜRKÜ KORUSUN!..