Türk siyasetinde müstesna bir mevkide bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli; ülkü ve ülke sevdalısına damgasını vurmuş 21 yüzyılının en önemli devlet adamaların dan biridir.
İnsanlık kalıcı barış ve huzura hayli susamış, hakikat ve hakkaniyet çağrıları daha da şiddetlenmiştir.
Adalet ve hukuk ilkelerine ağır saldırı ve suikastların yapıldığı bu günlerde tek panzehri, tek şifası, manevi toparlanma, birlik ve beraberliğin tek çözümü olduğunu unutmayalım.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, yakın tarihimizin kırılma noktalarında çok ciddi rol oynamış ve oynamaya da devam ediyor.
Geçen yılın son günlerini de tarihi bir çıkışla taçlandırdı.
Öcalan'a yaptığı “Terörü sonlandır, örgütü bitir” çağrısıyla sadece siyasi ezberleri bozmadı, hem içeride hem dışarıda yeni bir iklimin de önünü açtı.
Söylediği her şeyin bir arka planı vardı ve ısrarla dile getirdiği Türk - Kürt birlikteliği yaklaşımına dayanıyordu.
Bin yıldır beraber yaşadığımız kürt kardeşlerimizi bağrımıza basıyoruz.
Milliyetçi bir siyasi liderin, yıllarca yasak dil ilan edilen Kürtçe ile ilgili bu hassasiyeti, doğal olarak milyonlarca Kürt kardeşimizi hem şaşırtmış hem de duygulandırmıştı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin son yıllarda Türkiye'nin siyasi sahnesinde önemli rol oynadığı ve çeşitli konularda etkili olduğu bilinmektedir
Son dönemde, lider Devlet Bahçeli'nin Kürt meselesine yönelik tutumunda bazı değişiklikler gözlemlenmiştir.
Örneğin, Devlet Bahçeli, Kürt yanlısı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) milletvekilleriyle el sıkışarak, Kürt sorununun siyasi yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Bu, Türkiye'nin Kürt meselesine yaklaşımında potansiyel bir değişim olarak değerlendirilmektedir
Tüm bu nedenlerle MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli'nin Nobel Ödülü alması gerektiğini düşünüyorum.
Devlet Bahçeli'nin bu yeni tutumu, Türkiye'nin iç politikasında önemli bir dönüm noktası olarak görülmektedir ve gelecekteki gelişmeler merakla beklenmektedir.
MHP Lideri konuşmasında, "Değil elimizi, gövdemizi sıra dağların altına koyarız. Biz gelecek seçimlerin hesabını değil, gelecek nesillerin hesabı içindeyiz" ifadelerini kullanırken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Torunlarımızın aynı felakete maruz kalmasını istemiyoruz. Terörün bitmesi milli ülküdür. Vatan tehdit altındayken oy düşünmeyiz. Kürt kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Kara kampanya sahipleri ise sorunlardan besleniyor. Terör bitecek bölücülük tasfiye edilecektir.”
Bu düşünceleri paylaşan bir lidere değil Nobel ödülü canımızı da veririz.
