Baştan beri şunu söyledim, içerisinde MHP'nin iradesi olan Terörsüz Türkiye mucadelesine desteğimiz nettir.
Bu hem desteklenen hem de temkinli yaklaşılan bir süreçtir benim için.
Zira süreç gösteriyor ki ,sonuca ulaşmak için daha çok yutkunacağız ve kızılcık şerbeti içeceğiz...
Süreç sonuca ulaşırsa Türkiye 'nin bölgesel gücü çok net bir şekilde kendini gösterecektir...
Ya ulaşamasa?
Yani bizim iyi niyetimizden kendine gelecek planı yapan gizli bir akıl varsa ?
Bakın işte ozaman durum vahim .
Zira bu vahametin merkezinde milli dediğimiz yapılar olacak.
Her vahamette biz küllerimizden yine doğarız ama mesele kül olmadan bazı uyarıları yapmak .
Dün Kenan Şahin ağabeyim Irak 'daki kürdistan çalışmasına deyinmiş, kısaca bende ondan alıntılarla durumu özetleyeyim!
Irakta her zaman Kürt isyanları zaten var 1958'de General Kasım monarşiyi deviriyor.
Geçici anayasaya yazıyorlar Araplar ve Kürtler bu vatanın ortaklarıdır.
Barzani o sırada SSCB'de... General Kasım onu Irak'a davet ediyor, karşılamalar neler neler...
Resmi tören bile yapıyorlar. Barzani Kasım'a sadakat yemini ediyor. Barzani'ye maaş bağlıyorlar, ordudaki Kürt subayları terfi ediyor vesaire... Kerkük'teki Türkmen katliamı işte Kürtlerin şımartıldığı bu dönemde ortaya çıkıyor.
Kürtler diyorlar tamam tanıdınız ama ya bu özerklik işi ne olacak?
1961'de yeni bir isyan başlatıyorlar. İki yıl devamlı çatışma var... Bu arada Kürtler de ikiye bölünüyor İbrahim Ahmed ve Talabani Kürtlerin sol kanadını oluşturuyor.
1963'te Baasçılar darbe yapıyorlar... Baas en başında General Kasım'ı Kürtlere verdiği sözleri tutmamakla da suçluyor. Ancak çatışmalar devam ediyor. Aynı yıl bir darbe daha oluyor. Arif kardeşlerin iktidarı başlıyor.
Abdusselam Arif hemen kısmi af çıkarıp bazı Kürt mahkumları affediyor falan ama savaş devam ediyor. Kısmi ateşkesler oluyor falan ama çatışmalar devam ediyor.
1966'da özerklik için de görüşmeler oluyor ama Kürtler Kerkük'ü de isteyince anlaşma olmuyor. Kerkük'ü de versen Bağdat'ı da isteyecekler neredeyse... Aynı yıl Abdusselam ölüyor yerine kardeşi Abdurrahman Arif geçiyor.
1968'de bir daha darbe oluyor... Baas tekrar geliyor.
Neyse 1970'te Özerklik anlaşması yapıyorlar. Anlaşmaya göre Erbil, Süleymaniye, Duhak artı bazı ilçeler falan Kürt özerk bölgesi olacak. Kürtçe, Kürt bölgelerinde Arapça ile birlikte resmî dil olacak; bu bölgelerde eğitim Kürtçe, Irak genelinde ise ikinci dil olarak öğretilecek. Anayasada, “Irak halkı Arap ve Kürt milliyetlerinden oluşur” diye açık hüküm konulacak.
Dahası Bir Cumhurbaşkanı yardımcısı Kürt olacak. Barzani Bağdat'a geliyor, Saddam ile resim bile çektiriyor...
Ancak nüfus sayımı konusunda Bağdat ipe un seriyor, Barzani'ye ve oğluna suikast girişimleri oluyor... Kerkük'e Arap nüfusu yerleştirilmeye başlanıyor. 1973'te Arap İsrail savaşı olup, sonrasında petrol ambargosu başlayınca petrol fiyatları ve dolayısıyla Kerkük'ün önemi artıyor. Bu sefer Barzani başlıyor Kerkük'ü istemeye...
İran ABD ve İsrail de Barzani'yi destekliyor. Aynı bu günler gibi...
1974'te hükümet Kürtlere özerklik veriyor. Barzani diyor Kerkük olmadan olmaz. Yeniden isyan başlatıyorlar. O arada Irak ile İran arasında bir anlaşma yapılıyor. İran lehine bazı sınır düzeltmeleri karşılığında İran Barzani'ye desteği kesiyor. İran desteği çekince Irak ordusu Barzani'yi eziyor. Barzani tekrar sürgüne bu sefer ABD'ye gidiyor orada ölüyor. Barzani savaşı kaybedince Talabani 1975'te kendi partisini kuruyor...
Bugün sonuç;
Geldiğimiz nokta ortada.
Misaki milli sınırımız olan Musul ve Kerkük 'te Türklük mucadelesi veriyoruz.
Tamam Terörsüz Türkiye olsunda Türkiye Kerkük gibi de olmasın.
Başını okşadığınız güruh Kürt olsa hadi anlarım, Kürt postuna girmiş emperyalist soytarıların bu topraklar üzerindeki gerçek emellerini unutmayın .
Terörsüz Türkiye derken Türksüz bir yol haritası hatası yaparsak ,bundan sonraki süreç çok ağır bedellere gebe ...
Bu arada bugün öğretmenle günü!
Bu günün önemine şahadet şerbeti içmiş onlarca öğretmenimiz var fakat ben size sadece birinden bahsedeceğim.
Hüseyin Aydemir!
Kırşehir'de dünyaya gelen Hüseyin Aydemir, hayalini gerçekleştirerek, 1986'da ilk tayini Batman Gercüş'e bağlı Aydınca Köyü'ne öğretmen olarak atandı.
Hüseyin öğretmenin, okulunun önündeki direğe çektiği Türk bayrağı PKK'lı teröristleri rahatsız etti. Teröristlerin tehditlerine rağmen Türk bayrağını indirmeyen Hüseyin öğretmen, 11 Mart 1988'de, 26 yaşındayken bölücü hainler tarafından bayrak direğine asılarak şehit edildi.
O şerefsizlerin bayrak direğine astığı o şehit Öğretmen vatan bayrağının ta kendisiydi.
Süreci yönetirken sizi yetiştiren bayrak öğretmenler ide aklınızdan çıkarmayın ...
Kanınıza ihanet etmeyin, temkinli olun yoksa gün gelir genleriniz hesap sorar sizden
Evet sureci bir süre kerhen destekle ve dahi sabırla izleyeceğiz ...
Umarım bizim içimizdeki şüpheler gerçek olmaz da, yeniden bir milli mücadele dönemine girmek zorunda kalmayız...
Bu vesileyle şehit öğretmenlerimizin ruhu şad olsun...bizi yetistirenlerde bizden umudunu asla kesmesin ,gençliğe hitabeyi tekrarlamaya devam ediyoruz.
Saygılarımla...
Selçuk Düzgün
