Okuyalım!
Okuduğumuz için, muhakememiz gelişsin.
Okuduğumuz için, önümüzü görür hale gelelim.
Okuduğumuz için, dünyayı kafamızı sıkıştırdığımız mazgal deliklerinden değil, daha panoramik izleyelim.
Okuyalım, okuduğumuz için sloganlara, klişelere esaretten kurtulalım.
Okuyalım, okuduğumuz için sinsi bir ilerleyişle dönüştürülen sosyolojik yapımızı farkedelim.
Okuyalım, okuduğumuz için zarf ve mazruf ayrımını yapabilelim. Biz bu gün zarfa bakarken, zarfın içini (mazruf) dikkatlerden kaçırıyoruz. Zarfın içinde devşirilmekte olan devlet yapılanması, cemaatler hakimiyeti ya da çatışması, yeni kuşak gençlerde yükselen bir Türklük, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının koyu gölgelerini izliyoruz.
Okuyan kişi bu gözlemleri sosyal medya ortamlarını bir lavaratuvar gibi değerlendirerek de oluşturabilir.
Özümüz çürüyor.
Okuyalım, farkına varalım...
18 Kasım 2024
Halil Kaya
***
Milli Eğitim Bakanımız belliki "tarih öğrendim" zannettiği her şeyi Kadir Mısıroğlu ve eş değerlerinden öğrenmiş.
Bilgisiz olduğu alandan hüküm kesmiş. Bu, bir Milli Eğitim Bakanı için çok tehlikeli bir durum.
“Kardeşçe yaşıyorduk” atfı yaptıkları Taşnaklar ve diasporaları. Bunlar az kalsın Doğu Anadolumuzda devlet kuruyorlardı.
Hayırdır? Sayın Bakan'ın bu konudaki karın ağrısı ne?
Kürt bölücülüğüne dayalı isyan kıpırdanışları ise İttihat Terakki kurulmadan çok önce başlamıştı.
Müfredattan tarih ağırlığını düşürme cehdi şimdi daha iyi anlaşılıyor. Kafasında geliştirdiği safsataları tarih diye daha rahat empoze etmeyi düşünüyor belli ki...