ÖNCE “VATAN ADAMI” OLMAK
GEREK.
-TARİH BİLİNCİ, İNSANLIĞIN VE MİLLETLERİN HAFIZASIDIR.
Canlar…”İLİM ADAMI” olunuz ama aynı zamanda "VATAN ADAMI” da olunuz...
50 yılın yakın tarihini yaşayarak tecrübemiz ile deriz ki:
-Vatan adamı olamayan ilim adamının ne kendine ne de milletine faydası olamaz.
-Bir duruşu olmalı insanın.! Bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı.
Hz. Pir Mesnevi’de der ki;
“İKİ ŞEY MÜHİMDİR…
*Birincisi Okyanus gibi bol
HAYSİYET,
*İkincisi elif gibi dimdik
ŞAHSİYET.!”
Şühedalı dualı davalarda yol yürünecekse davasını, korkusuzca koruyanlarla ve savunanlarla olmalıdır.
Tarihimizi iyi bilmek zorundayız.
Tarih şuuru bir milletin geçmişte yaşadığı olayların hatırlanması ve kavranması ile oluşur.
Maalesef yeni neslin çok büyük bir kısmının yakın tarihteki olaylardan bile haberi yok.
Tarih şuurunun verilmesi yalnızca tarih dersleriyle sınırlı kalması ile mümkün değildir. Televizyon ve dijital dünyanın her bir unsurunu millî amaçlara yönelik kullanmayı başarmalıyız.
Birgün düşman sınıra dayandığında vatan sevgisinden uzak ve milliyetçilik duygusuna sahip olmayan bir nesil savaşmaz.
Savaşmayanlar barışı da koruyamaz.
Tarihten ibret almak gerekir…Tarih okumak siyasetin laboratuvarı olduğu bir gerçektir.
İbn Haldun’un:
“-Suyun suya benzediği gibi mâzi ve gelecek de birbirine benzer" tespiti bu hakikati pekiştirmektedir.
Tarihin derinliklerinde altın çağlarımız vardır, önemli olan bu çağları gelecekte de inşa ve ihya etmektir.
Türk gençliği bekamızın ve milli beraberliğimizin can damarıdır.
O damar ki, milli kudret ve kuvvetin meskenidir.
Milli Şairimiz M. Akif'in;
-Târîh”i “tekerrür” diye ta’rîf ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” dizeleri bu düşüncelerimizi daha da anlamlı hâle getirmiştir.
Bu itibarla, Milletimizin cevher-i asliyesindeki iman aşkını okumak ve yaşatmak en büyük
görevlerimizdendir.
Sadi ŞİRAZİ’nin dediği gibi “uyumuş, uyumuşları uyandıramaz, birinizin uyanık olması lazım.”
Güler yüzlü, güzel sözlü Kıymetlimiz Hariciye Vekilimiz Angaralı gönül insanı Hakan FİDAN gibi yaradılışı güzel insanın dili de tavrı da güzeldir.
Işık olma yolunda ışık saçar etrafına. Kainatın sadece bir zerresi olduğuna idrak etmiş tevazu sahibi gönüller rahmete, nimetlere şükreder. Dava arkadaşlarına gönüldaşlarına
yol gösterirler.
İNSAN GÜVENDİĞİNİ SEVER. Güvenin bittiği yerde, sevgi de kuş olup gider. Çünkü biliriz ki;
Asıl olan söz dili değil, hal dilidir.! Konuşmaktan çok inandığı gibi yaşamaktır.
Elinde sazı, yüzünde bir kilo bıyığı olanlara yıllarca bazılarına baktık ki büyük dava adamı pozu verirlerdi! Gerçekte koca bir hiçtirler.! İşlettikleri DEDİKODU ŞANTİYESİ, kaynattıkları FİTNE KAZANI…
Üniversite yıllarımdan beri zaman ve mekanda inandım ki ve emin oldum ki ucuz insanların üstüne kurulan hayaller bize pahalıya patlıyor.
Mesnevi’de Hz.Pir der ki;
“Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın.”
Çünkü aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.
Fikrini ve iradesini başka mecralara kiralamış ve BAŞINI KUMA SOKMUŞ olanların sözü de kendisi de muteber değildir.
Yılların tecrübesi ile deriz ki esasen şühedalı kutlu hareketle hiç alakası kalmayan/olmayan ruhsuz biyolojik varlık olmaktan öteye anlam taşımadıkları hepimizce mâlumdur.
Şühedalı Anadolu topraklarına
hizmetkâr olanlara dua edenler
bela okuyan at hırsızlarından fazla olduktan sonra millet ve vatan sevgimize gölge edemezler…
Büyüyen ve yükselen, cazibesi ve çekim alanı sürekli genişleyen Türkiye’mize hiç kimse, hiçbir odak engel olamayacak, pranga vuramayacaktır.
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı iken bu milli kurumu yerli ve mili olması için geceli gündüzlü çalışan Ankaralı gönül insanı Fetö ile uzun yıllar mücadele etmiş ve biliyor ki “pişman olmuş fetöcü yoktur fırsat kollayan hain fetöcü vardır!”
Kimse, ‘artık bunlardan bir şey olmaz’ deyip hafife almasın. Rehavete kapılıp, ‘artık bu beladan kurtulduk’ sanmasın.
Bugün, herkesin FETÖ’ye sövdüğüne ve tavır aldığına bakıp, ‘artık bunlar bu ülkede taban bulamaz’ demesin…
FETÖ unsurlarının bir taktik gereği sinmiş görüntüsüne aldanıp mücadeleyi elden bırakmasın…
İblis’in yeryüzündeki garnizonu olan fitne,münafık, hain, merhametsiz fetö mensuplarını, Ülkücü Hareketin başını çektiği Aziz Türk Milleti önler.!
Bu düşüncelerle Türk insanına
bu şuurlu çalışmalarından dolayı başarılar diliyoruz. Rabbim yar ve yardımcısı olsun.
Hariciye Vekilimiz, Kıymetlimiz Onu hem Türkiye hem de Türk Dünyası SEVDALISI olduğu için SEVİYORUZ.
Fena fid Devle ve’k milliye bir örnek verirsek;
Budin Beylerbeyi Uzun İbrahim Paşa gibi…
II.VİYANA Seferinden önce kurulan Harp divanında Budin Beylerbeyi Uzun İbrahim Paşa, Viyana Seferine itiraz etmiş;
“Evvela Yanık gibi etraf kaleleri düşürelim, bilahare ve gelecek sene muhasaraya girişelim, fakat yine siz bilirsiniz devletlüm" diye fikrini söylemiştir..
Bilahare ordu mağlup olunca,
Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Uzun İbrahim Paşa'nın İDAMINA KARAR vermiştir.!
Buna bazı hataları da sebep olmuştur.
İdam edilmeden Sultan 4.Mehmet'e bir mektup yazan Uzun İbrahim Paşa;
“Bİ GÜNAH olduğunu sadrazamın kendisine KİN beslediğini” bildirmiş fakat “ZİNHAR padişahım ona kıymayınız. Çünkü…Devleti bu badireden kurtaracak yine Merzifonludur.”
Bu ne büyüklüktür..Adam suçsuz yere öldürüldüğünü söylüyor…Merzifonluya düşman olması lazım…Belki de düşman…Ancak önce devleti düşünüyor ve devleti badireden kurtaracak ise ancak kendi düşmanı.
İşte bundan dolayı padişaha:
"ZİNHAR ONA KIYMA" diyor.
Bu adam gibi adamlar, ölürken bile devleti düşünüyorlar. Onunla doplular…Zaten devlete ne kadar canla başla hizmet ederlerse, İLAH-İ RIZA'YA o kadar nail olacaklarına bilmektedirler.
Bilge lider Devlet Bey’in ismini verdiği ve kurulmasında etkili olan Cumhur İttifakını anlayanlardanım.
“Fena Fid Devle Ve’l Mille” dediğimiz “Devletinin ve Milletinin varlığında yok olma” halet-i ruhiyesi noktasına ulaşan Devlet Bey CUMHUR İttifakına destek veriyorsa Cennet Vatanını…Ulu Devletini…Asil Türk Milletini “sevda” derecesinde sevmesindendir.
Cumhur İttifakının devamında Devletimiz ve milletimiz için hayırlıdır.
Allah bu beraberliği bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Buna sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk Dünyası’nın ihtiyacı var.
SÖZÜN ÖZÜ CANLAR;
Devletinin ve milletinin selameti için geceli gündüzlü çalışan, dertlenen “VATAN ADAMI” fani için şair ve devlet adamı/Adana Valisi Ziya Paşa der ki;
“Âsâf'ın mikdârını bilmez
Süleyman olmayan,
Bilmez insan kadrini âlemde
insan olmayan.
Zülfüne dil vermeyen bilmez
gönül ahvâlini,
Anlamaz hal-i perişanı perişan
olmayan.”
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
27-Kasım-2024
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK