Mehmet Ayhan GÜNAYDIN


Ortodoks Ekonomi düzeni…

Yani cefanın alt tabakaya sefanın üst tabakaya hak görüldüğü bu düzen adı üzerinde Müslüman Türk milletinin Hak ve Adalet anlayışına tamamen zıt


Ortaçağda fakir halkın sırtına yüklenen ağır vergi yüküyle, seçilmiş derebeylerinin ve onların ulaştığı rahat ekonomik düzen üzerinden Krala sadakatiyle iktidarın devamını temin anlayışına işaret eder Ortodoks Ekonomi düzeni…

Yani cefanın alt tabakaya sefanın üst tabakaya hak görüldüğü bu düzen adı üzerinde Müslüman Türk milletinin Hak ve Adalet anlayışına tamamen zıt…

Çok değil bundan yaklaşık altı ay önceki seçimlerde dünyayı esareti altına almış bu sahte düzene karşı savaş verdiğimiz düşüncesi ile sırf Allah rızasını gözeterek bir mücahit bilinci ile gecemizi gündüzümüze kattık savaştık. (Makaleler yazdık, şiirler hicivler yazdık, kısa metrajlı filmler yaparak kendi çapımız ölçüsünde çabaladık.)

Karşımızda sözü geçen bu sahte düzeni savunan Uluslararası Ekonomi Profesörü titrli onca adamla Türk-İslam usulü bir ekonomi modelini gerekçeleriyle savunduk. (Ekonomist olmadığımız dip notunu düşerek 55 yaşından sonra tabiri tacizse oturup yeni baştan ekonomi, din, sosyoloji üzerinde gece gündüz demeden yoğun bir araştırma yapıp karşılaştırmalı tezlerimizi de ortaya koyarak bir düşünür olarak Türk-İslam modeli hak hakikat adalet ve mazlumun hakkını savunma ve önceleme üzerine kurulu tezimizi savunduk.) 

(Her biri sosyal medya sayfamızda kayıtlı ve asılıdır. Meraklısı geriye dönüp bugünde ulaşabilir.)

2020 Ramazan ayında yoğun bir çalışma dönemi sonrasında kaleme aldığımız ve Adını TİUS “Türk İslam Usulü Sermaye Ortaklığı” verdiğimiz bir modeli hatırlatıp dikkatleri çekmeye çalıştık.

Ortodoks Ekonomi modelini savunan büyük kesimin onlarca televizyonu, yüzlerce gazete ve dergisi, ve geniş sosyal medya ağı vardı.,

Biz elimizdeki tek Facebook sayfamızla mücadele ederek sesimizi duyurmaya çalıştık.

Ve her türlü engele rağmen kitlemize ulaşarak başarıya ulaştık.

Sonra ne oldu;

-Nas gerekçe gösterilerek haklı olarak karşı çıkılan yüksek faiz düzeni aşağı çekilerek onların altına indirilmişken
seçimin hemen sonrasında bu sahte düzenin dünya ölçeğinde hizmetkârlarını getirip Türk Ekonomisi onlara teslim edildi.

Tabiri caizse Allah’la sözleşmişken tutup şeytanla anlaşma yapıldı…

Bugün faiz yüzde 50, dünyada tek…

Savaş içindeki Ukrayna ve Rusya’da bile 9-10 seviyesinde.

Bizde niye 50 diye soran Milliyetçi Muhafazakâr samimi kesimler susturuldu sesini çıkartmayı başaranı ihanetle suçlandı.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli her grup konuşmasında her fırsatta doğru yolu göstererek uyardı.

Emekli, memur, işçi, çiftçi alt gelir seviyesinde Allah emaneti olan insanlarımızın bütçeden pay ayırarak gelir düzeyini artırın adaleti tesis edin dedi vurdumduymazlığa yattınız.

Sonuç ortada…

Titreyip öze dönmez şeytani düzene teslimiyete devam ederseniz bu erime devam edecek.

Ülke adına bambaşka sonuçlara yol açacak.

Bin bir zorlukla ulaşılan başta Savunma Sanayii olmak üzere her türlü kazanımlarımız milletçe heba olacak.

Bir şey olmaz diyen 1938'den sonraki gelişmelere bir göz atsın.

Üçüncü Dünya Savaşının içerisindeyiz.

Milli politikalardan vaz geçmiş bir ülke olarak önümüzdeki yüzyıllarda milletçe söz hakkımızı kaybetme felaketi ile karşı karşıya kalacağız.

Yazık olacak..

Kurtuluş; batışımıza ve kaybımıza sebep olan Küresel güç taşeronu Derviş’le değil direnerek kazanımımıza işaret eden Nebati ile sembolleşmiş milli ekonomik modelimizde.

Nimetin ve külfetin eşit paylaşıldığı Türk’e yakışır, İslam’a yaraşır bir ekonomik modelde…

Bizden demesi…

Mehmet Ayhan Günaydın
2 Nisan 2024/Ankara

YAZARLAR