19 Mart’tan bu yana Özgür Özel her yolu denedi.
İlk adımı, başlatılan yargı sürecini “darbe” ilan ederek attı.
Ardından milleti sokağa dökmek için kolları sıvadı.
Liselerin önünde siyasi torbacılığa soyundu.
Üniversiteleri karıştırmayı denedi.
Boykot çağrıları yaptı.
***
Miting adı altında düzenlenen etkinliklerde siyaseten girilen çıkmaz sokaktan çıkışı algı oyunlarında aradı.
Ekrem İmamoğlu’nun “Cumhurbaşkanı adayı olduğu için cezaevine atıldığı” yalanına inanmamızı istedi.
Yalnızca bununla da yetinmedi.
“Yolsuzluk, rüşvet ve terör” suçlamalarıyla adalet önünde hesap veren birini kahramanlaştırmamızı bekledi.
Düştükleri rezil durumdan kurtuluşu imza kampanyalarında aradı.
Kendine “100 milyon toplasak ne olacak, imza toplanarak cezaevinden birinin çıktığı görülmüş şey midir” sorusunu sormadı.
***
Tehditler savurdu.
Soruşturmaları sulandırmaya çalıştı.
İtirafçıları iftiracı olarak yaftaladı.
Gerçekleri savuşturmak için inkâr mekanizmasını devreye aldı.
Ve daha nice akıl almaz işlere imzasını attı.
***
Peki…
Bunlardan hangisi Ekrem İmamoğlu’nda zerre kadar leke olmadığını kanıtladı?
Ekrem İmamoğlu’nun suçsuz olduğuna namusu kadar kefil olan biri milletin yargıya güvenini sarsmaya kalkar mıydı?
Belediye başkanının yolsuzluk, rüşvet ve terör suçlarından hiçbirini işlemediğini adı gibi bilen bir genel başkan, kaos peşinde mi koşardı, yoksa yargı sürecini mi beklerdi?
***
Özgür Özel Ekrem İmamoğlu’na “aklanda gel” diyemedi, yargı sürecini bekleyemedi.
Üstelik her fırsatta beklemeye gerek duymadığı yargılanmaların TRT’den canlı yayınlanmasını istedi.
Her yolu deneyip de soruşturmalara kamuoyunu tatmin edecek tek bir izahat getiremeyişi Özel’in gizli bir ajandası olduğunu açığa vuruyordu.
Israrla dilenen TRT yayını ise sahte sahiplenmelerle yürütülen siyasi infaz planını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli, geçtiğimiz Salı günkü grup toplantısında Özgür Özel’in TRT ısrarının karşılanması hususuna “Madem bu talebinde ısrarlıdır, madem milletimizin her şeyi birebir takibinden yanadır, o halde biz de bu beklentinin makul ve meşru değerlendirilerek ak koyunun kara koyunun maşeri vicdan huzurunda tefrik ve teşhir edilmesini ümit ve temenni ediyoruz” sözleriyle dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Sayın Bahçeli böyle bir şey kullandıysa bana göre gayet güzel bir takdirdir. Hayırlı olur inşallah diyelim” açıklamasını yaptı.
***
Görünen o ki…
Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’nun ipini çekmek için dilediği dileklerden biri kabul oldu.
Kaldı iki dilek…
Bekleyip görelim, Özgür Özel kendi siyasi ikbali uğruna Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’ye gömmek için daha neler dileyecek…