Dr.Oğuz POYRAZOĞLU / AKIL PENCEREMDEN


PKK’nın fesih açıklaması: Terörsüz Türkiye mi, yeni sahne planı mı?

PKK’nın fesih açıklaması: Terörsüz Türkiye mi, yeni sahne planı mı?


Türkiye, terörle mücadelesinde önemli bir eşik atladığını ilan etti. Ancak PKK’nın kendini feshettiğine dair açıklama, kamu vicdanında kesin bir son mu, yoksa uluslararası bir manevranın parçası mı olarak okunuyor? Bu sorunun cevabı, devlet aklının sürekliliği ve halkın sağduyusuyla verilecek.

Geçtiğimiz günlerde, terör örgütü PKK'nın kendisini feshettiğine dair açıklama, bir dönemin kanlı tarihine nokta konulduğu yönünde yorumlara neden oldu. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri, bu gelişmenin herhangi bir müzakere yapılmaksızın gerçekleştiğini, tamamen kararlı bir güvenlik politikası sayesinde bu noktaya gelindiğini belirtti. Ancak bu açıklama; sadece siyasi bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal hafıza, kamu vicdanı ve bölgesel jeopolitik açısından da çok katmanlı biçimde analiz edilmesi gereken bir dönüm noktasıdır.

Stratejik Geri Çekilme mi, İsim Değişikliği mi?

PKK, ilk defa fesih açıklaması yapmıyor. 1990’lardan bu yana benzer ifadelerle sahadan çekildiğini, siyasallaşacağını duyurdu. Ancak her defasında ya yeni bir yapılanmaya geçildi ya da farklı bölgelerde eylemler sürdürüldü. Bu nedenle, söz konusu açıklamanın samimiyetine ve stratejik anlamına dair kamuoyunda güçlü bir kuşku mevcut.

Suriye'nin kuzeyinde fiilen oluşmuş ve uluslararası destek bulan PYD/YPG yapısı dikkate alındığında, Türkiye’de yapılan fesih açıklaması bazı çevrelerce bir “rol değişimi” ya da “sahne dekoru değişikliği” olarak okunmaktadır.

Kamu Vicdanı: Sessizlik mi, Sağduyu mu?

Şehitlerimizle büyüyen, gazilerimizle sınanan bir toplum olarak; milletimizin hafızasında PKK yalnızca silahlı bir örgüt değil, aynı zamanda acının adıdır. “Terörsüz Türkiye” elbette hepimizin ortak hedefidir. Ancak bu hedefe ulaşırken devletin attığı adımlar kadar, toplumun vicdan terazisi de önemlidir. Şeffaflık, kararlılık ve tutarlılık olmadan bu açıklamanın “son” olarak algılanması kolay değildir.

Devlet Aklı Nerede Duruyor?

Türkiye, özellikle son beş yılda yürüttüğü operasyonlarla örgütün kırsal ve şehir yapılanmasını ciddi ölçüde zayıflatmıştır. Bu başarı, sahadaki gücün devletin lehine döndüğünü gösteriyor. Ancak PKK'nın dış destekle varlığını sürdürdüğü alanlar, yani Suriye'nin kuzeyi gibi bölgeler, hâlâ bir güvenlik tehdidi olmaya devam etmektedir.
Bu bağlamda “fesih” söylemi, gerçek bir silah bırakma mı, yoksa diplomatik alanda meşruiyet arayışı mı, bunu ancak zaman gösterecektir.

Sonuç Yerine: Temkinli Umut, Sağduyulu Takip

PKK’nın fesih açıklaması, ilk bakışta stratejik bir başarı gibi görünse de bunun gerçekten bir son mu yoksa uluslararası dengeleri yeniden kurmaya dönük bir ara hamle mi olduğu henüz net değildir. Bu noktada önemli olan, devletin mücadele kararlılığını yitirmemesi, kamuoyuna süreci doğru anlatması ve milletin vicdanını hafife almadan, şeffaf bir güvenlik politikası yürütmesidir.

Zira mesele sadece silahların susması değil, toplumun bu sessizliğe inanmasıdır.

Dr. Oğuz Poyrazoğlu – Öğr. Üyesi, 

Gazi Üniversitesi
opoyrazoglu@gazi.adu.te                                                    

YAZARLAR