Ramazan ayını mübarek kılan ve yüzyıllar içinde ortaya yüksek bir kültür birikimi çıkaran sâika, insanlara çağının çok ilerisinde bir ahlak ve karakter temin eden Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasıdır.
Bir numune olmak üzere, 1445 yıl önce “Allahuekber” diyebilmek, firavunu ve haleflerini reddeden tek kelimelik bir demokrasi manifestosudur.
“Hamd yalnızca Onadır” demek, ürünle tüketici arasına giren taçlı Zeusları, feodal lordları ve tâğutî ruhbânı reddederek bireysel kimlik ve eşitlik kazanmaktır.
Kişiyi ruhundan geldiği Allah’a rücu ettirecek yücelme ancak böyle bir ferdî hürriyetle mümkün olabilir.
Ahmet’in Mehmet’in sırtına bağlanarak değil…
Bu mübarek aydan madden ve mânen nemâlanırken; Müslümanların bir yandan da yapmaları gereken sorgulama, bu eşsiz rehberle aralarına neyin girdiğini ve İslam dünyasını böyle bilim ve iktisatta geri bıraktığını sorgulamaları ve bu atâlet duvarlarını yıkmalarıdır.
Sırtında kırbaç izi bulunmayan Müslüman Türk’e yakışan budur.
Bu duygu ve düşüncelerle mübarek Ramazanı karşılarken, bu mübarek ayda yapılacak olan MHP 14’üncü Büyük Kurultayı’nın ve 31 Mart Yerel Seçimlerinin Türk ve İslam alemine bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ederim.
Allah cümle ibadetlerinizi kabul buyursun; güzel hasletlerinizi, hayırlı ibadetlerin sevabına mahsup eylesin, hayırlı sahurlar, bereketli iftarlar dilerim.
Saygıyla.