Ülkücü Milliyetçi Harekette an itibarıyla tam 51 yılım geçti. Her anından, her halinden gurur ve onur duyduğum.
Merhum Başbuğumuz Cennet mekan Alparslan Türkeş' e samimiyetle sadakatim, Bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendiye de aynen devam etti.
Onlar konuşmadan bir fikrim olsa dahi konuşmadım. Sustum.
Bu durum biat değil, onların yıllarca biriktirmiş oldukları tecrübelere, yaşanmışlıklara, Devlet içerisinde gördüklerine, duyduklarına sonsuz saygımdan dolayıdır.
MHP ve Ülkücü Milliyetçi Hareket kuruluşundan bu yana, binlerce oyuna, binlerce kumpasa, binlerce namertliğe maruz kalmış bir harekettir. Türklük varoldukça Ülkücü Milliyetçi hareket varolacak ve bu kahpelikler de devam edecektir.
Ülkücü her şeyden evvel bu gerçeği bilecek ve yaşanan bütün olaylara bu pencereden bakmakla mükelleftir. Aksi taktirde meseleleri anlama ve anlatma kabiliyetimiz sıfırlanır alayımız birden sınıfta kalırız.
İSTENEN NE İDİ?
Akla ziyan bir cinayet işlenecek, cinayet ehli "adres olarak" MHP'yi gösterecek, buna rağmen MHP lideri, lider kadroları cenazeye katılacak, cinayetin hemen ardından yurt içinden ve dışından cinayetin üzerinde tepinen alçaklar, cenaze töreninde bir kaos yaratacak, MHP lideri ve kadroları o alanda tahkir edilecek, Ülkücü Milliyetçi Hareket alenen ve açıkça "Birbirine düşürülecek" ve ABD'nin, FETÖ'nün, PKK/YPG'nin arzu ettiği bir kıvama getirilecekti!…
Bu durumu bu şekilde okumamak, okuyamamak Ülkücülük iddiasında bulunanların zaafları olsa gerekir.
Dediğimiz gibi, bu hareket darbelerle yok edilmek istendi. Bu hareket kaset kumpasları ile değersizleştirilmek istendi. Bu hareket "Uyuşturucu ticareti" iftiraları ile milletin gözünden düşürülmek istendi. Çünkü bu hareket
değersizleştirilir,
Dağıtılır
Parçalanır
Yok edilirse
ABD'nin işi kolaydır.
AB'nin işi kolaydır.
FETÖ'nün, PKK/YPG'nin işi kolaydır.
Bunu idrak etmemek, edememek aymazlık ötesi bir haldir.
Bu konuda günlerce sustum. Sesimi çıkarmadım. Mahkeme sonuçlarını sabırla bekledim. Ancak gördüm ki, fitne, fesat ehli susmayacak, sabretmeyecek, kendi mahkemelerinde MHP ve Ülkücü Milliyetçi Hareketi yargılayıp idamına karar verecekler.
Bu konuda 1 Temmuz mahkemesine kadar yazacağım son yazı olacak.
O günü sabırla bekliyorum.
Hukuka sirayet etmiş bir konuda, sağda solda ALAKASIZ MAHFİLLERDE DERDE DEVA ARAYANLARA, DEVA ARAYANLARA TEŞNE OLANLARA, "HAKLI HAKSIZ" tartışması yapanlara mahkemeden sonra elbette söylenecek sözümüz olacaktır.
SUKUTUMUZU ikrar zannedenler biz "ikrar etmiyor" SABREDİYORUZ.
Rauf Aydemir
23 Haziran 2024
MERSİN