Selçuk DÜZGÜN / DÜZGÜN'CE


Sanat... Sanatçı...

Bu cümleler cehalet cümlesi ve bir görevi inşa etme görevi yerine getiriyor...


Ünlü oyuncu bir programda şu cümleleri kurmuş, “Ben şehir milliyetçiliğini sevmem. Ülke milliyetçiliğini severim. Ben Türkiyeliyim. Türkiye milliyetçisiyim.”

Bu cümleler cehalet cümlesi ve bir görevi inşa etme görevi yerine getiriyor... 

Hiç cevap vermeye değmez ama sosyolojik bir değerlendirme yapayım:

Bir kere şehir milliyetçiliği olmaz ona lokal milliyetçilik denir. 

Ülke milliyetçiliği de olmaz ülkeyi sevmeye vatanperverlik denir... 

Sataşmak istediği Türk Milliyetçiliği ise önce bu işlerin sosyolojik tarifini yapmak lazım... 

Anlayacak bir zeka seviyesine sahip mi bilemem ama bildiğim tek birşey var sanat bu ülkede Türk Millettine kin duyan bir zümrenin kontrolünde ve o da süreç neyi gerektiriyorsa onu yapıyorlar... 

Ayakta kalması için Tanzimat'tan beri bitmeyen bu zümreye hizmet etmek zorunda.…

Evet ülkeyi sevmek vatanperverliktir ama o vatanperverliğin birinci ahlakı o ülkeyi kuran iradeye ve o iradenin sahibi Türk Milletine saygı duymaktır.…

“Türkiyeli” diyenlere bunu anlatmak zor ama yine de zihinlerine bir kod bırakalım.…

***

Halide Edip'in Sinekli Bakkalı'nda işkenceci bir karakter vardı. 

Bu karekter "İstibdâd" devrinde Terakkiperver yahut muhalif cenahtan insanlara her türlü işkenceyi yapan, zabitlerin dayakta kullandığı bu zorba ruhlu bir insan müsvettesiydi.

İttahatçiler iktidarı ele geçirdikten sonra liderlerini taşıyan gemi iskeleye yanaşırken onları karşılayan güruhun arasında bu ahlaksız çoktan yerini almış, yeni ahlaksızlıklara yelken açmayı bekliyordu.

Aynen o devre mahkumuz şuan…

Beyler sorunumuz siyasiler değil ahlaksız sinsiler...
 

YAZARLAR