İrfan TOPÇU


Sarıkamış'ın aziz hatırasına

Sarıkamış'ın aziz hatırasına


 

Mevsimin insana acımadığı,
Tipinin bir bıçak gibi kestiği,
Kar'ın aman vermediği bir mevsimde,
Türk askeri Sarıkamış dağlarında tarih yazmıştı.

Mevsim yine amansız,
Kar aynı, tipi merhametsizce esmekte,
Değişen bir şey yok.
Bu değişmeyene Türk askeride dahil,
Oda değişmedi.

Sanki tarihi birileri geri getirmiş
Mehmetçiğin yüreği körük gibi,
O karlı yamaçları tırmanırken,
Kurt pençeleri gibi çelikten bilekleri,
Aman vermeyen dağlara meydan okumaya devam ediyor.
Sarıkamış’taki dedeleriyle aynı,
Ölüm onlara vız geliyor.

Sırtında taşıdığı erzak çantası,
Tırmandığı dağ gibi, ama eyvallahız,
Sanki, Gülhane parkında, sevgilisine koşar gibi ölüme koşuyor,
Sarıkamış’taki dedeleriyle aynı.

Her şeyi donduran ayazı,
Namlusunun sıcağıyla eritirken,
Eşkiyada eriyor,
Dayanamıyor mehmedin volkan gibi vatan aşkına.
Her birinin yanında
Sarıkamış’tan çıkıp gelmiş bir şehit dedesi varmış gibi,
Tarih ve millet bilinci tırmandığı dağlardan daha yüce,
Kitaplarda yazılanlardan daha mektepli,
Şahadete daha azimli koşuyor.

Bu mukaddes ordunun neferleri,
Eşkiyayı titretirken,
Düşmanı ürpertirken,
İçimiz huzur dolu,
Geleceğimizden endişesiz asırlara yelken açmaya yeniden azmediyoruz. 
Umudumuz yeşeriyor,
Nenemin duası çınlıyor kulaklarımda
‘’Allahım ordumuza devletimize zeval verme’’
Ben bağırarak amin diyorum gök kubbe yıkılıyor.

Sarıkamış'ı unutuyorum birden bire,
Aklıma denize dökülen Yunan geliyor,
Çanakkale geliyor,
Tarih içerisinde dolanıyorum,
Her yerde o,
Her mazlumun yanında o,
Her zalimin karşısında o var, Türk askeri var.

O karlı dağların şahinleride Türk,
Yeleleri kabarmış bir kurt gibi savaşıyor,
O zaman daha iyi anlıyorum, Tanrı Türk'ü savaş için yaratmış.

İrfan Topçu

Selam ve dua ile.

YAZARLAR