Ülkücü Reis / CEBECİCE


Sarkık bıyıklı bir öfkenin şiiri

Sarkık bıyıklı bir öfkenin şiiri


Sarkık bıyıklı bir öfkenin şiiri

Seni eski bir şiirde gördüm
Gülüyordun bana alay edercesine.
Fatih’ten Sultanahmet’e mısralar akıyordu,
Gidiyordun… yabancı gibisine…
Sokaklar henüz yeni kurşulanmıştı
Martılar kovuyordu güvercinleri
Bir kaç sarıklı mezar güneşlenirken
Gün, Edirnekapı’da kefenleniyordu batarken
Çörek otu kokusu sarmıştı şehri…
Seni eski bir şiirde gördüm
Adını anmaya kelimeler korkuyordu
Süleymaniye’de saf tutuyordu dualarım
Adın dualarımda vardı
Adın kavgalarımda vardı
Sahaflar Çarşısı’ndan aldığım ikinci el
Şiir kitabında sen vardın
Yenikapı’da aya kurşun sıkıyordum
Barut kokusunda sen vardın…
Seni eski bir şiirde gördüm
Tütün kokuyordu biraz
Birazcık da nem.. gözyaşı gibi
Marmara’nın ayazında kalmıştı belli
Dalgalar vuruyordu hecelerine…
Mavi bir kalemle gözlerini
Siyah bir kalemle gözyaşlarını çizdim…
Bin kere sildim de silinmedi
Parmak izlerim gibi yapışmıştı kaderime….
Seni eski bir şiirde gördüm
Sarkık bıyıklı bir öfkeydi adımız
Memduh, Faruk ve Kenan
Ve Selahattin ve Hasan…
İkram Çay Bahçesinde çay kadar demliydi
Turan düşlerimiz
Faruk, Nur Sultan Galiyev’i anlatıyordu
Beşir Fuad kadar intihara meyilliydik
Ceviz ağaçlarının gölgesi
Olmasa yüzümüzü saklayan
Ve sevda olmasa çiğerimize işleyen
O şiir hiç yazılmayacaktı….

YAZARLAR