Savaş, bulaş etkisi çok yüksek bir virüs gibidir. Girdiği coğrafyalarda yayılma riski fazladır. İlk kurşun hiçbir zaman son kurşun olmaz. Ölümleri her zaman yeni ölümler izler. Coğrafi halsizlikten coğrafi yok oluşa doğru yol alan bir son yolculuğun kaptanı olur harp. Yolcusu hiç eksik olmaz muharebe gemisinin. Şiddet denizinde kulaç atmak isteyen çoktur, bu denize dalmak isteyen de. Ölüm denizine balıklama atlayanlar sörf yapmayı umarlar ama azgın dalgaların hışmına uğrayıp soluksuz kalırlar.
Şiddet, şiddeti doğurmakla kalmaz doğurduktan sonra da besler büyütür. Annelik içgüdüsü yüksek bir ebevyndir. Emekletir, ilk adımlarını attırır, koşturur ve sokaklara salar yavrusunu. Bu döngü hep devam eder.
Şiddet şiddete karşı en vefalı dosttur. Onu asla yalnız bırakmaz. Yapışık ikiz gibi birbirlerinden ayrılmazlar. Biri nerdeyse diğeri de hemen orda yerini alır.
Savaş, çatışma, şiddet ölüm gölünü besleyen aynı nehrin farklı kollarıdır. Aynı havzadan beslenirler, aynı yere dökülürler. Ölüme cansuyu olurlar, ölüme can verirler. Ölüm böylelikle farklı coğrafyalarda filizlenir. Kök salar, dal budak verir ve göğe doğru yükselir.
Kadim kavgaların süregeldiği topraklarda yine tescilli kavgalar hız kazanmış durumda. Ölümü canlı tutan savaş, ölüm kusan harp, ölüm doğuran cenk, adına her ne dersek diyelim son dönemde farklı coğrafyalarda vücut buldu, derinleşti ve yaygınlaştı. 2. Harp’ten bu yana en yıkıcı dönemle karşı karşıyayız dersek yanlış tespitte bulunmuş olmayız. Dünyanın her bölgesinde gerginliklerin ve çatışma risklerinin gitgide arttığını görmemek ahmaklık olur.
Ne yazık ki bu şiddet sarmalı ülkemizin etrafında da dolanıp durmakta ve ülkemize de sirayet etmeye çalışmakta. Tabii ki milli çıkarlarımız sözkonusu olduğunda herkesin üzerine ölüm olup yağmaktan geri durmayız ama böyle bir durum yoksa barışın hamisi olmamızda dünya barışı açısından çok büyük yarar vardır.
Bu köşe yazımıza Atatürk’ün veciz ifadesiyle son verelim; ‘’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.’’
