Bir seçim döneminin daha arifesindeyiz.
Ne çok seçim yapıyoruz, daha dün başkanımızı seçtik, bugün de Belediye başkanlarımızı seçeceğiz.
Parlamento seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, il genel meclisi seçimleri, muhtar seçimleri, belediye başkanı seçimleri, belediye meclis üyeliği seçimleri, dernek seçimleri, okul aile birliği seçimleri, sendika seçimleri…
Ardı arkası kesilmeyecek bir seçim borbardımanına maruz kalıyoruz.
Bizimki gibi kırılgan ekonomiler için ne menem bir illettir bu seçimler; yıllardır vatandaşın dudağına adeta iğne ile dikmişler,
“ Seçimler geçince piyasa düzelecek.“
-İşler ne zaman açılacak abi?
-Seçimlerden sonra…
-Seçimlerden sonra bir hatırlatınız…
-Abi daha seçim yeni bitti hele bir koltuğumuza oturalım.!
Bu memlekette vatandaşın seçimden seçime adam yerine konulduğu acı bir gerçektir.
Çiçeği burnunda siyasilerimiz merasim elbiselerini giyerler, kravatlarını takarlar.
Küfürbazlarımızın bile ağızlarından bal damlar.
En şefkatli dille gelip oyumuzu lüp çalıp kaçarlar.
Ertesi gün kapılarındaki tabelayı ters çevirirler
Bir sonraki seçime kadar KAPALIYIZ.
Milleti ve devleti yönetmeye talip olan siyasi adaylarımızın tanıtım kampanyalarına oluk gibi para harcamaları beni acaip ürkütmüştür daima.
Abi bunca para yerine nasıl konacak…
Vay başıma gelenler…
Bu adamları nasıl amorti edip kâra geçireceğiz Yarabbim diye kara kara düşünmeden edemem.
O kadar çok seçim yaptık ve yapmaya devam edeceğiz ki insan tecrübe kazanıyor haliyle.
Ülke tarihimizin en rezil seçim dönemlerinden ikisini yaşıyoruz son 2 yıldır.
Çok değil daha 30 sene önce kürsüden 2 anahtar sallayan bu ülkede iktidar oldu.
O dönemlerin maymun çıngırağı gibi salladığı 2 anahtar illüzyonları bile masum kaldı.
Uzaya gittiğimiz çağda Türk vatandaşına reva görülen siyasİ figürler ;
Kişiliksiz, kifayetsiz, ehliyetsiz, ruhsatsız, liyakatsız, töresiz, geleneksiz, örfsüz, görgüsüz, ilkesiz,
basiretsiz, etsiz, kemiksiz, omurgasız,
medeniyetsiz, yakışıksız, fıtratsız, işlevsiz, yersiz, arsız, karsız, kararsız,
yörüngesiz, çapsız, saygısız, sevgisiz, inançsız, güvensiz, temelsiz, kantarsız,
zamansız, yüzsüz, cetvelsiz, gönyesiz,
ipsiz, sapsız ve tipsiz…
Allah aşkına yukardaki sıfatları bir çuvala doldurun ve girin meclise…
Ters çevirip boşaltın meclisin ortasına bakın bakalım hangisine oturmayan bir kimlik çıkacaktır karşınıza.
Sanki çuvalı içeriye bakarak doldurmuşsunuz gibi
hepsinin de cuk diye oturduğunu göreceksinizdir şüphesiz.
Bizim meclisimizde olmayan çeşidimiz yoktur.
Teröristinden tutun yabancı servis ajanlarına kadar çok zengin bir meclis mozayiğimiz vardır bizim.
Hatta parlamentoya değil, Belediye meclislerine dahi gitseniz sonuç aynı olacaktır.
22 yıldır tek parti ile yönetilen bir memlekette 100'ün üzerinde siyasi parti nasıl olur…
22 yıldır ana muhalefet eden bir parti
iktidar için nasıl alternatif olmayı başaramaz…
22 yıldır vatandaşından güvenoyu alan bir iktidar kendisini yenileyecek zamanı nasıl bulamaz.
Bak bunların cevabını bulmak için bu aralar siyasi partilerin ilçe başkanlıklarına veya seçim koordinasyon merkezlerine bir sokulun gözetleyin hele…
İçerisi kaynıyor baba kaynıyor; galericiler, kuyumcular, pırlantacılar
çekin çuvalın içinden bir niyet misali sıfat 1 saniye içinde etraftan herhangi birinin yakasına iğneleyin billa.
Siyasetin seviyesinin bu denli ayağa düşürülebiliyor olması seçmene de iyi bir puan getirmeyecektir fakat.
SİYASETİN SEVİYESİNİ SEÇMENDE ARARIM BEN AĞALAR…
Aday kitleniz seçmenin aynasıdır bilesiniz.
Sizi aksetmeyen adayı tasfiye etmiyorsunuz demektir bu.
Bu tasfiye işlemini siz yapmazsanız
partiler hiçbir zaman yapmayacaktır
kulağınıza küpe olsun artık bu.
TÜRKİYE'DE ; SİYASETİN % 90 ‘INDAN KİR AKAR
% 10’UNDAN * NUR…
*Bir sonraki yazımda Bilge Liderin 2028 seçim planı tahmin analizimi yapacağım ağalar.
