“Siyasal İslam” denilen zilletin ve illetin ardından, “Siyasal Atatürkçülük” kavramının akabinde, bir de “Siyasal Milliyetçilik” türedi. Yeşiller ve Kızılların derdi bitmezmiş gibi, bir de bu sırtlanlar peyda oldu.
Defalarca her yazımızda beyan ettiğimiz “Siyasal İslam” en tehlikeli olanı.
Neden en tehlikeli?
Bağrı yanık Anadolu insanı “Manevi değerlere” hassasiyeti sebebiyle karşısında “Dini değerler“ kelamı edilince kalbinin güzelliği sebebiyle kanıveriyor. Çünkü bahsettiği alelade bir husus değil! Bahsettikleri “Dini İslam” olduğu için bir ellerinde “Kuranı Kerim“ diğer ellerinde “Seçim vaatleri” ile bir şekilde yürüyorlar. Bu yürüyüşlerinde karşılarında Doktriner Türk Milliyetçilerinin gayrısında kimse bulunmamaktadır.
Siyasal İslamcılar; Kızıl Komünizmden tehlikeli ve sinsi bir yapıya sahiptir. 15 Temmuz alçak eylemin ardından ise yeni bir akım türedi. Bu akımın adını da “Siyasal Milliyetçilik ”şeklinde ifade ediyorum.
Bunun anlamı nedir?
Dini değerleri alet edenlerin yanında, milli değerleri alet eden bir düşünce sistemi. Milli değerlerine hassas olan toplumu, Milli değerlerin edebiyatını yaparak inandırmaya çalışıyorlar
Misali; “Bulundukları bölgede HDPKK’ya karşı Siyasal tedbir almayan zevatlar, seçim zamanı gelince; “Bölgede kemikleşen Türk Milliyetçilerine karşı gerekli açıklamalara binaen; bahsi geçen Vatansızların geliş haberini vererek, yardım eli uzatıyor “halbuki bu zamana kadar bahsi geçenlere karşı zerre tedbir almayan, demografik yapının bozulmasına mani olmayan, Sosyolojik bir sıkıntıyı umursamayan, günden güne hızla yayılmacı politikalarına kendi menfaatleri gereği destek veren bu “Küçükler “bugün sıkışınca Ülkücülere sarılmaya çalışıp “Siyasal Milliyetçilik “yapıyor.
Türk Milliyetçiliği ; Allah Vatan Millet yolunda mücadele azmidir. Yüce Türk Milletinin menfaati için adım atmaktır. Burada Türk Milliyetçiliği tarifi yapmaya mahal yoktur, lakin Türk Milliyetçileri bu sorunun farkında ve idrakindedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Yüce Türk Milletine düşman olanları özelde ve genelde kadrolaştırıp, akabinde biz sıkıştık yetişin Ülkücüler! Diyenlerin nihayet akıbeti hezimet ve yeksan olacaktır.
“Vur patlasın! Çal oynasın! “ naraları ile hem vurdular, hem çaldılar. “Altta kalanın canı çıksın “ dedikleri kavramda, altta kalanın millet olduğunu unuttular. Sonra biz sıkıştık diyerek, Milli meseleleri ön planda tutup, yürekleri Vatan Sevdası ile atanların merhamet elini tutuyorlar.
Cumhur İttifakı tesisini idrak edemediler. Cumhur İttifakına rağmen Ülkücüleri görecek gözü olmayanlar, Ülkücüler ile beraber yol almak istemeyenler bir anda Milli konulara sarılmaya başladılar. Bu bahsettiğim yerel siyasetin tezahürüdür. Bu bahsettiğim Merkezi bir düşüncenin değil, yerel sorunun zuhur edişidir. Siyasal Milliyetçilik ile kendileri gibi devşirme bir eylem oluşturmaya çalışanlar, hayal dünyalarında yoğrulmaktalar. Bu Siyasal Milliyetçilik akımı Milliyetçi Ülkücü Hareketten öyle ya da böyle yolu geçmiş ama İPİ başka diyarda olanların profesyonel şekilde icra ettiği hal durumuna da gelmiş bulunmaktadır.
Demografik yapıyı alt üst eden, yandaş politikadan zerre taviz vermeyen, her seçimde HDPKK geliyor diye çığlık atanlar düne kadar neredeydi? Bu bahsi geçen olayları kendi elleriyle hazırlayan, kaçak katlara müsaade eden, sigara parasına toprak satan, istihdam için adım atmayan bu kibir abideleri seçim zamanı gelince Milliyetçi jargona sarılıyor. Siyasal İslamcı hallerine bir de Siyasal Milliyetçilik ekleyerek söylemlerine dahil ediyorlar.
Dikkatinizi çekerim Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler Doktriner ve Aksiyoner Ruha iman ettikleri için elbette bu bahsi geçen hususun farkındadırlar. Lakin yüreği pak Doktrinden bihaber Anadolu insanımız bu Siyasal Milliyetçilerin amaç ve gayesinin farkında olmayabilir. Gayemiz bu farkındalığı yapmaktır.
Bu sebeple diyeceğimiz şudur ki:
Milliyetçilik zor zamanınızda sarılacağınız bir kurtuluş reçetesi değildir. Türk Milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran düşünce sistemidir. Nihai çözüm şudur; Türk Milliyetçilerinin bulunacağı kilit noktalar bu tür sorun ve sıkıntıları ortadan kaldıracaktır. Türk Milliyetçiliği ; kimsenin şemsiyesi veya zırhı olamaz.
Ne diyor rahmetli Ali Metin Tokdemir; "Ülkücü var. Ülkücü geçinen var. Ülkücülerden ve ülkücülükten geçinenler var!”
Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin!
