Nereye gidiyoruz?
Nasıl gidiyoruz?
Gittikçe ağırlaşan yükümüzden haberdar mıyız?
Elhamdülillah Müslümanız.
Elhamdülillah Türk Milletinin şerefli bir mensubuyuz.
Ancak akıl, şuur ve irade tutsaklığının zirve yaptığı bu iklim şartlarında ne yapmalı nelere sarılmalıyız?
Her cevap, doğru soruların sesi, nefesidir.
Yanlış sorulardan, doğru cevapların çıkmasını beklemek “mandanın söğüt dalına yuva yapması” mesabesindedir.
Tarih coğrafya fukaralığı güncel soruları ve sorunları anlamamıza en büyük engeldir.
Türk olmak, hele,hele Müslüman Türk olmak hangi badirelerden geçmiş, uğruna ne bedeller ödenmiştir.
Öğrenmemiz ve anlamamız gerek ilk mesele budur.
Bunun hakkını verdiğimizde soru sorabilir aldığımız cevapları da hakkıyla analiz edebiliriz.
İnsanı hayvanlardan ayıran en önemli fark, önüne konulanı ayırt etmeksizin yememesidir.
Barış, demokrasi, insan hakları, kardeşlik eyyamcılığı ile canımızı alanları, kanımızı emenleri , vatanımızı, milletimizi bölmeye çalışanları ve onları kullanışlı aparat haline getirenleri doğru okumalıyız.
Dünyanın hiçbir ülkesinde “ihanet” bu denli özgür alanlar oluşturmamıştır.
Deneyenler olmuştur. Ancak denediğine pişman edilmiştir.
Sırf üç-beş oy alacağım diye.
Sırf iktidar olup, İktidar niğmetlerinde yüzeceğim diye emperyalizmin Türk devleti ve Türk Milleti üzerinde kurguladığı senaryolarda rol almak Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kemiklerini sızlatmak değil midir?
Atatürk’ü anlamak, emperyalizmi anlamak değil midir?
Atatürk’ü anlamak bölücülüğü, yıkıcılığı her türlü alçaklığı anlamak değil midir?
Siyaset milletin refahı, devletin bekası gelecek nesillere şanlı şerefli bir miras bırakma eylemlerinin tamamı değil midir?
Hal böyle iken ve bu sorulara itiraz edilmez iken, geriye ne kalıyorda bir kaşık suda fırtınlar koparılıyor?
Türk milletini inanç değerleri üzerinden kutuplaştırmaya çalışmak, acaba hangi emperyalist Tüccarların işine geliyor?
Batı değerleri Roma İmparatorlukları üzerine bina edilmişken, Batı Roma, Doğu Roma ve Pontus devletlerinin varlıklarına nokta koyan ecdadımıza hangi batılı rahmet okur?
Hangi batılı, bizi bizim kadar sevebilir?
Üzülüyorum. Hem de çok üzülüyorum.
Başta da belirttiğimiz gibi, doğru cevaplara, ancak doğru sorularla ulaşabiliriz.
Onun için bu vatanın evlatları tarih okumalarının hakkını vermelidir.
Onun için bu vatanın evlatları dinlerini, inançlarını hakkıyla öğrenmelidir.
Onun için yeniden sevgi,saygı ve huzur toplumunu inşaa etmeyi kendine hedef edinmelidir.
Aksi taktirde, haini ve ihaneti “sınırsız” bir toplumda bekanın baki kalması mümkün değildir.
Vesselam.
Rauf Aydemir
08 Ocak 2024
Mersin