Yazıya başlarken, kısa bir geçmişe dönelim yani bir önceki dönem yerel seçimlere...
Yıl 2019, Adana/Kozan’da MHP'li Nihat Atlı, mahkemeden "memnu hakların iadesi" kararını alıyor ve aday olup, seçimi kazanıyor.
Ancak, yapılan itiraz üzerine mahkemenin verdiği “memnu hakların iadesi” kararı iptal ediliyor ve MHP adayının seçilme yeterliliği olmadığı gerekçesiyle Belediye Başkanlığı kendisinden alınıp, yerine seçimde 2'inci olan Saadet Partisi adayına veriliyor.
MHP, YSK’nın bu kararına uyuyor ve saygıyla karşılıyor!
Lakin, bu karar alındığında şimdiki gibi "car-car" öten Ekrem, Özgür, Kılıçdaroğlu, Babacan, Davutoğlu ve Karamollaoğlu dahil hiçbir siyasi veya Allah'ın kulu; MHP adayına oy veren "seçmenin iradesinin gasp edildiği" yönünde ne edebiyatını nede algısını yapmıyor. Ve ayrıca Milliyetçi-Ülkücü camia verilen kararı olgunlukla karşılayıp terör sevici ve yandaşları gibi ortalığı, yakıp-yıkmıyor, meydanları yangın yerine çevirip güvenlik güçlerine karşı eylemler yapmıyor!
Bu seçim sonrası gelişen Van olayı için "halkın iradesi gasp ediliyor" edebiyatı yaparak, terör örgütü ve bileşenleriyle aynı safa dizilen ve aslında "PKK terör örgütüne yardımdan" 5 yıl, "örgüt propagandası yapmaktan" 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası alan, aynı zamanda Türk milletine ve Güvenlik Güçlerimize aleni "PEKEKE sizi tükürüğüyle boğar" diye ağzından salyalar saçan Abdullah Zeydan adlı "terör seviciye" arka çıkıyorlar!
Burada ufak bir çıkıntı daha yapacak olursak. Türkiye'yi birçok olayda zora soktuğu gibi son yaşananların da sürecine ve işleyişine bakılırsa Fetö'nün yargıdaki tortuları tam olarak henüz temizlenmiş görülmüyor.
Yazımı bitirirken, bazılarına diyorum ki;
Demokrasi mi dediniz?!!
O'nu bir kalem geçiniz..
Çünkü O, sadece ve sadece HDP/PKK ile "dem"lenmiş CHP'ye yaradığı kadardır!
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız!
Not: Bu yazıda Zihni Çakır'dan alıntılar yapılmıştır!
Harun KILIÇ
ANKARA