Muhittin GÜMÜŞ / TANRI DAĞLARI'NDAN

Tarih: 18.05.2025 14:59

Sürgünün Yıldönümü...

Facebook Twitter Linked-in

18 Mayıs 1944 deyince kısaca hatırlanması gerekenler.

Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım-Tatar Türkleri başta Özbekistan olmak üzere Sovyetler Birliği'nin farklı bölgelerine sürgün edilmesi akla gelir.

Sürgün, 18 Mayıs 1944 tarihinde tüm Kırımlı yerleşim yerlerinde başlar. Toplamda 193.865 Kırım-Tatarı sürgün edildi. 151.136 kişi Özbekistan'a, 8.597 Mari(Merv)  ÖSSC'ye, 4.286 Kazakistan'a, geriye kalan 29,846 kişi ise  çeşitli bölgelere sürgün edildi. 

18 Mayıstan 10 Kasım'a kadarki süreçte Özbekistan'a sürülen Kırım Tatarlarından 10.105 kişi açlıktan ölmüştür. NKVD (İçişleri Güvenlik İdaresi) verilerine göre yaklaşık 30.000 (% 20) kişi, bir buçuk yıl içinde sürgünde öldü. Kırım Tatar kaynaklarına göre ise nüfusun yaklaşık %46'sı bu zaman içerisinde hayatını kaybetti. Sürgün boyunca toplam nüfusun yaklaşık %45'i açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle ölmüştür. Bu sayıların daha fazla olduğu kanaati yüksektir…

 

 

Özbekistan'da, Kırgızistan'da ve  Türkiye'de tanıştığım Kırım Tatarlarıyla her görüşmemde duyduğum acıyı bu satırlarda ifade edemem. Sürgünü yaşayanlardan nicesini göz yaşlarıyla dinledim. Kaybettikleri canlar; çocuklar, civan kızlar, delikanlılar, analar, babalar... Mezarı bile yok... Az sonra kimin öleceğini beklerken kucağındaki yavrunun çoktan can verdiğini ama kimseye söyleyemeyen anneleri dinlemek pek ağır geldi yüreğime...

Kırım Tatar Türklerinin bu acısını yürekten paylaşıyorum…

Aynı yılın Kasım ayında aynı kaderi maalesef Ahıskalı Türk kardeşlerimiz yaşadı…

Zulme uğrayanlar Türkler (Ahıskalı Türkler, Kırım Tatarı, Kafkasya'daki bütün Türk ve Müslüman topluluklar, Doğu Türkistanlı Uygurlar), yakın dönemde Bosnalılar, Balkanlarda Türk varlığı, bütün dünyada nice milletler.... Irak'ta ve Suriye'de Türkmenler, öz yurdunda Filistinliler, öz vatanında Arakanlılar diğer ülkelerde pek çok Müslümanlar... 

Acı duymayanlar kim? 

Acıyı, zulmü, sürgünü yaşatan kimler? Hangi milletten ve medeniyetten onlar? 

Güçlü bir Türkiye zalimlere karşı en büyük engeldir. Bunu düşman biliyor ama içimizdeki bilmem neler hâlâ bilmiyor öyle mi?

Elbette bir gün hesap sorma ve hesabı kesme gücünde oluruz. Kesin hesap günü için  büyük ideallerimizi gerçekleştireceğimiz Kızılelma ülküsüyle yanıp tutuşan Türk gençliği var.

Bugün başkent Ankara'dayım.
Bütün dostlara Tanrı Dağları'ndan selam getirdim.

Muhittin Gümüş
18.05.2025
Batıkent/Ankara


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —