Muhittin GÜMÜŞ / TANRI DAĞLARI'NDAN


SÜZME YOĞURT VE MERHUM SÜLEYMAN DEMİREL!

Güldürürken düşündürür... Onun fıkraları arasında gündeme göre çok beğendiğim bir fıkrası var.


Nasreddin Hoca, Türk kültürünün en kıymetli, etkili ve hayatımız boyunca bir vesileyle bizlere ders veren bilge bir şahsiyetidir. 

Güldürürken düşündürür... 

Onun fıkraları arasında gündeme göre çok beğendiğim bir fıkrası var. 

Hoca akşama kadar çalışır; yorgun argın ve acıkmış olarak evine gelir. Hanımına:
"-Çabuk bana bir tas süzme yoğurt ver. Yoğurt, dişe damağa, mideye bağırsağa ve bütün vücuda faydalıdır..." der.
Hanımı: 
“-Ah Hoca! Kusura bakma lütfen. Süzme yoğurt dün akşam bitti. Ne yapayım?”

Hoca
“-Tamam Hanım tamam. Bittiği iyi olmuş. Süzme  zaten çok zararlıdır” der.
Hanımı şaşkın ve hayret dolu bakışlarla: 
"-Aman Hoca! Önce süzme faydalı dedin, yok deyince de zararlı diyorsun. Senin hangi sözüne inanayım?

Hoca da gayet sakin biçimde: 
"-Süzme olduğu zaman öncekine, olmadığı zaman sonrakine inan Hanım!,, der.

Bu fıkrayı Ankara Üniversitesinde yüksek lisans dersinden çıkarken merhum Hocamız Prof.
Dr. M. Bozkurt Güvenç'e anlattığımda (O yıllarda Cumhurbaşkanı S. Demirel'in başdanışmanıydı.) çok gülmüştü. Kavaklıdere'ye kadar beni de arabasına almıştı. Sohbet esnasında "Bunu ben Beyefendiye anlatacağım mutlaka" dedi. (Haziran1996).
Aradan geçen 10 günün ardından biz de T.C. Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan'ın tercümanı sıfatıyla Özbekistan Yüksek Öğretim Bakanı Akıl Salimov'u karşılamak üzere gittiğimiz Esenboğa Havaalanı'nda İstanbul'daki Habitat- II toplantısından dönen Bozkurt Güvenç Hocayla karşılaştık. YÖK Kurucusu Prof.Dr. İhsan Doğramacı ile konuk bakan yavaş yavaş inerken Bozkurt Hoca bana yaklaşıp coşkuyla:
"-Anlattım Muhittin anlattım! Aynı arabayla bakanlığa kadar gideceğiz. Yolda anlatırım Demire'le aramızdaki süzme yoğurt fıkrasının hikâyesini sana..." dedi.
Yolda Hocamız anlatmaya başladı:
"Fıkrayı Sayın Demirel beğendi. 
"Bu fıkra tam da beni anlatıyor ama bunu hiçbir yerde anlatamam. Binaenaleyh 'Dün dündür, bugün bugündür' demiş bir adamım ben Hocam! " dedi. Yüz ifadesi çok ciddiydi. Ben de başka bir konuya geçmek isterken "Sakın ha sen de kimseye anlatma dedi."
Yine güldük...

Benim için ilginç bir hatıradır bu.
Fıkranın kaynağı ise Özbekistan'da yayınlanmış Efendi Lâtifeleri / Nasreddin Hoca Fıkraları adlı eseri Türkçeye aktarırken öğrenmiştim.

Öyleyse bugüne gelelim...

Hayır gelmeyelim! Gelmeyelim daha iyi...

Tanrı Dağları'ndan...
Muhittin Gümüş
09.04.2025

YAZARLAR